Mustafa OKULLU
Köşe Yazarı
Mustafa OKULLU
 

YALAN VE İFTİRA

Allah c.c. insanları yaratırken iyi ve kötü gibi görünen hasletleri de yaratmıştır. İyilik yapmak, sevgi, saygı, acımak gibi duyguların yanında kötülük yapmak, kin ve nefret beslemek, dedikodu, giybet iftira etmek gibi duygularda her insanda vardır. Elektrikte nasıl artı ile eksi varsa, gecenin gündüzü, beyazın siyahı, yazın kışı varsa ve bunların hepsi gerekli ise insanda ki duygular ve Allah c.c. tarafından verilen hasletlerde –Yerinde kullanmak şartı ile- faydalı olur. Kin nefret gibi duygular tarafımızdan hoş görülmese bile bunu din ve kur’an düşmanlarına vatan, namus ve bayrak ve ırz düşmanlarına karşı kullanmak ta yerli yerinde olsa gerek. Bıçakla bir insan yaralayıp öldürülürse zararlı bir hale gelen silah olur.Hapse girmemize sebep olur.Ama aynı bıçakla yemek için doğrayacağımız malzemeleri kesersek faydalı bir hale gelir. İşte Allah’ın c.c. insan içinde yarattığı iyi veya kötü diye nitelendirilen huylar yerli yerince kullanılırsa faydalı olur. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Yalan söylemek ve iftira etmek haramdır, sakınmak lazımdır Bu iki fenalık, her dinde de haram idi Cezaları çok ağırdır (C3, m34) İftira büyük günahtır ve çok fenadır Bunda yalan söylemek de vardır ki, yalan, her dinde haramdır İftirada bir mümini incitmek de vardır ki, bu da, başkaca haramdır Bunlardan başka, iftira etmek, yeryüzünde fesat çıkarmaya, ortalığı karıştırmaya sebep olur ki, bu da haramdır (C3, m41) (Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allahü teâlâ onu Cehenneme sokar) [Ebu Davud] Bir müminde her haslet bulunabilir. Ancak hıyanet ve yalan bulunamaz. [İbni Ebi Şeybe] Yalan söyleyenler, iftira edenler, ancak Allah’ın âyetlerine inanmayanlardır. İşte onlar, yalancıların tâ kendileridir. [Nahl 105] Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?" "Allah ve Resûlü daha iyi bilir!" dediler. Bunun üzerine: "Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!" açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam: "Ya benim söylediğim anda varsa, (Bu da mı gıybettir?)" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir." Ebu Davud, Edeb 40, (4874); Tirmizi, Birr 23, (1935); Müslim, Birr 70, (2589). Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:  "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Mirac gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım. Bunlarla yüzlerini (ve göğüslerini) tırmalıyorlardı. "Ey Cebrail! Bunlar da kim?" diye sordum. "Bunlar, dedi, insanların etlerini yiyenler ve ırzlarını (şereflerini) payimal edenlerdir." Ebu Davud, Edeb 40, (4878, 4879). Sa'id İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor:  "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ribânın en kötüsü, haksız yere müslümanın ırzını (manevi şahsiyetini) rencide etmektir." Ebu Davud, Edeb 40, (4876). Beş günah vardır ki,keffâreti yoktur. Bunlar; Allâh'a şerik koşmak,bi-gayri hakkın adam öldürmak,mümine bühtan ve iftira etmek, muharebe günü kaçmak ve yalan yere yemin ile hakkı iptal etmek. Kim bir mü'mini bir münâfığa (gıybetçiye) karşı himâye ederse, Allah da onun için, Kıyâmet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, Allah onu, Kıyâmet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından temizlenip) çıkıncaya kadar hapseder." (Ebû Dâvud, Edeb 41, hadis no: 4883, 4/270)  "(Üç şey) Yalan ve iftirânın enbüyüklerindendir: Kişinin, kendi babasından başkasına nesep iddia etmesi; Veyarüyâsında görmediği bir şeyi kendi gözüne göstermesi (rüyâsında görmediği birşeyin kendisine rüyâda gösterildiğini iddiâ etmesi); Yahut da Rasûlullah'ın söylemediği bir şeyi O(Resulullah)€˜söyledi' demesi." (Buhârî, Menâkıb 18) Açıklama:Gölcükte bulunan çarşı camisinin Tuvalet düzenlemesini yapanlara teşekkür ve caminin halılarını değiştirmek için Cami derneği ve esnafları tarafından kendi imkanları ile hazırladıkları sabah kahvaltısını siyasi emellerine alet ederek iftira eden ve yalan söyleyenleri Allah’a havale ediyorum. O günkü toplantıda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. O kahvaltı sayesinde Caminin halılarını değiştirme sözü veren hayırseverleri de kutluyorum. Cumanız Mübarek olsun.Herkese selamlar
Ekleme Tarihi: 27 Mart 2014 - Perşembe

YALAN VE İFTİRA

Allah c.c. insanları yaratırken iyi ve kötü gibi görünen hasletleri de yaratmıştır. İyilik yapmak, sevgi, saygı, acımak gibi duyguların yanında kötülük yapmak, kin ve nefret beslemek, dedikodu, giybet iftira etmek gibi duygularda her insanda vardır. Elektrikte nasıl artı ile eksi varsa, gecenin gündüzü, beyazın siyahı, yazın kışı varsa ve bunların hepsi gerekli ise insanda ki duygular ve Allah c.c. tarafından verilen hasletlerde –Yerinde kullanmak şartı ile- faydalı olur.

Kin nefret gibi duygular tarafımızdan hoş görülmese bile bunu din ve kur’an düşmanlarına vatan, namus ve bayrak ve ırz düşmanlarına karşı kullanmak ta yerli yerinde olsa gerek. Bıçakla bir insan yaralayıp öldürülürse zararlı bir hale gelen silah olur.Hapse girmemize sebep olur.Ama aynı bıçakla yemek için doğrayacağımız malzemeleri kesersek faydalı bir hale gelir. İşte Allah’ın c.c. insan içinde yarattığı iyi veya kötü diye nitelendirilen huylar yerli yerince kullanılırsa faydalı olur.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Yalan söylemek ve iftira etmek haramdır, sakınmak lazımdır Bu iki fenalık, her dinde de haram idi Cezaları çok ağırdır (C3, m34)

İftira büyük günahtır ve çok fenadır Bunda yalan söylemek de vardır ki, yalan, her dinde haramdır İftirada bir mümini incitmek de vardır ki, bu da, başkaca haramdır Bunlardan başka, iftira etmek, yeryüzünde fesat çıkarmaya, ortalığı karıştırmaya sebep olur ki, bu da haramdır (C3, m41)

(Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allahü teâlâ onu Cehenneme sokar) [Ebu Davud]

Bir müminde her haslet bulunabilir. Ancak hıyanet ve yalan bulunamaz. [İbni Ebi Şeybe]

Yalan söyleyenler, iftira edenler, ancak Allah’ın âyetlerine inanmayanlardır. İşte onlar, yalancıların tâ kendileridir. [Nahl 105]

Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?"
"Allah ve Resûlü daha iyi bilir!" dediler. Bunun üzerine:
"Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!" açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam:
"Ya benim söylediğim anda varsa, (Bu da mı gıybettir?)" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir."
Ebu Davud, Edeb 40, (4874); Tirmizi, Birr 23, (1935); Müslim, Birr 70, (2589).

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: 
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Mirac gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım. Bunlarla yüzlerini (ve göğüslerini) tırmalıyorlardı.
"Ey Cebrail! Bunlar da kim?" diye sordum.
"Bunlar, dedi, insanların etlerini yiyenler ve ırzlarını (şereflerini) payimal edenlerdir."
Ebu Davud, Edeb 40, (4878, 4879).


Sa'id İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor: 

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ribânın en kötüsü, haksız yere müslümanın ırzını (manevi şahsiyetini) rencide etmektir."
Ebu Davud, Edeb 40, (4876).


Beş günah vardır ki,keffâreti yoktur.
Bunlar; Allâh'a şerik koşmak,bi-gayri hakkın adam öldürmak,mümine bühtan ve iftira etmek, muharebe günü kaçmak ve yalan yere yemin ile hakkı iptal etmek.


Kim bir mü'mini bir münâfığa (gıybetçiye) karşı himâye ederse, Allah da onun için, Kıyâmet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, Allah onu, Kıyâmet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından temizlenip) çıkıncaya kadar hapseder."
(Ebû Dâvud, Edeb 41, hadis no: 4883, 4/270) 



"(Üç şey) Yalan ve iftirânın enbüyüklerindendir: Kişinin, kendi babasından başkasına nesep iddia etmesi; Veyarüyâsında görmediği bir şeyi kendi gözüne göstermesi (rüyâsında görmediği birşeyin kendisine rüyâda gösterildiğini iddiâ etmesi); Yahut da Rasûlullah'ın söylemediği bir şeyi O(Resulullah)€˜söyledi' demesi."
(Buhârî, Menâkıb 18)

Açıklama:Gölcükte bulunan çarşı camisinin Tuvalet düzenlemesini yapanlara teşekkür ve caminin halılarını değiştirmek için Cami derneği ve esnafları tarafından kendi imkanları ile hazırladıkları sabah kahvaltısını siyasi emellerine alet ederek iftira eden ve yalan söyleyenleri Allah’a havale ediyorum. O günkü toplantıda emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

O kahvaltı sayesinde Caminin halılarını değiştirme sözü veren hayırseverleri de kutluyorum.

Cumanız Mübarek olsun.Herkese selamlar

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.