Mustafa OKULLU
Köşe Yazarı
Mustafa OKULLU
 

KABİR VE TÜRBE ZİYARETİ

İslâm’a göre insan, ruh ve bedenden müteşekkildir. Ruh ise anlama ve anlatma kabiliyetine sahip olan bir varlıktır. Cesedin yok olmasıyla ruh yok olmaz. Bu sebeple ölen kimselerin ruhu zaman zaman verilen selamı alır, yapılan işlerden haberdar olur, güzel işlerden dolayı sevinir, çirkin işlerden dolayı da üzülür. Ziyaret edenleri tanır, yapılan hayır ve hasenattan faydalanır, işlenen kötülüklerden de rahatsız olur. (Züheyli, Vehbe, İslâm Fıkhı Ansklopedisi, c.III, s. 89, İstanbul, 1994) Dinimiz, Müslümanların ölmüş insanların mezarlarını ziyaret ederek haklarında dua ve istiğfarda bulunmalarının hem ölüler için hem de hayattakilerin ölülere karşı kalplerinde taşıdıkları sevgi, saygı ve muhabbeti açıklamaya vesile olduğu için kabir ziyaretine müsaade etmiştir. Uzun yıllar putlara tapmış, kabirlere secde etmiş bir kültür ve gelenekten gelen insanların tekrar cahiliye adetlerine dönmelerini engellemek için İslâm’ın ilk yıllarında kabir ziyaretini yasaklayan Allah Resulü, tevhid akidesinin gönüllere yerleştiğine kanaat getirince bu yasağa son verdiğini şu hadisi ile açıklamıştır; ‎نَهَيْتُكُمْ عَنْ زِيَارَةِ اْلقُبُورِ فَزُورُوهَا فَاِنَّهَا تُذَكِّرُكُمُ اْلاَخِرَةَ . “Size kabir ziyaretini yasaklamıştım. Artık kabirleri ziyaret edin, çünkü o size ahireti hatırlatır.” (Müslim, Cenaîz, 106, Edâhî, 37; Muvatta, Dahâyâ, 8) Bu ve benzeri hadisi şeriflere (Müslim, Cenâiz, 14, 15, 102, 103, 105; Buhârî, Cenâiz, 7, 43)  dayanan İslâm alimleri ziyaretçinin kadın ve erkek olması, ziyaret edilen kabrin Müslüman’a veya kafire ait bulunması hususunda bir ayırım yapmaksızın kabir ziyaretinin caiz olduğuna hükmetmişlerdir. Kaynaklar, Resulü Ekrem (s.a.v.)’in Mekke’nin fethi sırasında annesi Hz. Amine’nin kabrini, her yıl uhud şehitlerini, ara sıra baki mezarlığını, Hz. Fatıma’nın her cuma günü Hz. Hamza’nın mezarını, Hz. Ömer’in babasının kabrini, Hz. Ayşe’nin Mekke’de medfun bulunan kardeşi Abdurrahman İbni Ebi Bekr’in kabrini ziyaret ettiğini, Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali ve İbni Mesud’un da kabir ziyaretinde bulunduklarını zikreder. KABİR ZİYARETİ İLE ALAKALI YAPILAN YANLIŞLAR 1- Mezar yaptırmak: İslâm’da kabirlerin sade, tabii ve mütevazı; mezar yapımında kullanılan malzemenin de basit ve ucuz olması esastır. Kabirlerin mermer, taş, demir ve benzeri malzemelerle yapılmasının kabirdeki ölüye hiçbir faydası olmadığı gibi aynı zamanda israftır. Malı israf etmek ve faydasız şeylerle meşgul olmak ise İslâm’da yasaklanmıştır. Bu nedenle kabir yapımı veya süslenmesi için harcanacak paranın aç, çıplak, ilaçsız, tahsilsiz, eşsiz, işsiz, evsiz, barksız ihtiyaç sahibi insanlara dağıtarak sevabını ölüye bağışlamak daha uygundur.    Cabir (r.a.)’den rivayet edilen bir hadiste; “Resûlullah (s.a.v.) kabrin kireçlenmesini, üzerine oturulmasını ve bina yapılmasını yasakladı”  denilmektedir. 2- Kabir yanında namaz kılmak: Kabirleri mescid haline getirmek, sevabını ölüye bağışlamak veya başka bir gaye için kabre yönelerek namaz kılmak, kabri tazim için secde etmek veya namaz kılar gibi el bağlayıp durmak ve diz çöküp oturmak dinen caiz görülmemiştir. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) vefatına yakın şöyle buyurmuşlardır: “… sizden öncekiler peygamberlerinin ve Salih kişilerin kabirlerini, mescid olarak kullanırlardı. Bundan Allah’a sığınır, beri olduğumu bildiririm. Sakın kabirleri mescid edinmeyin. Sizi bundan men ederim.” 3- Kabir ziyareti için belli gün veya günler tahsis ederek, mezarlıkları bayram yeri haline getirmek: Muayyen gün ve gecelerde ölü için evde veya kabir başında toplanarak yemek, içmek, okumak, zikir çekmek ve ölüm yıldönümü dolayısıyla dini merasimler tertip etmek fıkıh kitaplarında men edilmiştir. 4- Kabirlere ve türbelere adak adamak, mum ve ışık yakmak, kabri el ile selamlamak, kabir veya türbe etrafında tavaf eder gibi dönmek ve türbe çevresindeki ağaç, taş ve demirlere bez bağlamak: Bu tür davranışların İslâmiyetle bir alakası olmadığı gibi ölüye de bir faydası yoktur. Cumanız mübarek olsun KOCAELİ GÖLCÜK ten tüm müslümanlara selam olsun
Ekleme Tarihi: 05 Ocak 2018 - Cuma

KABİR VE TÜRBE ZİYARETİ

İslâm’a göre insan, ruh ve bedenden müteşekkildir. Ruh ise anlama ve anlatma kabiliyetine sahip olan bir varlıktır. Cesedin yok olmasıyla ruh yok olmaz. Bu sebeple ölen kimselerin ruhu zaman zaman verilen selamı alır, yapılan işlerden haberdar olur, güzel işlerden dolayı sevinir, çirkin işlerden dolayı da üzülür. Ziyaret edenleri tanır, yapılan hayır ve hasenattan faydalanır, işlenen kötülüklerden de rahatsız olur. (Züheyli, Vehbe, İslâm Fıkhı Ansklopedisi, c.III, s. 89, İstanbul, 1994)

Dinimiz, Müslümanların ölmüş insanların mezarlarını ziyaret ederek haklarında dua ve istiğfarda bulunmalarının hem ölüler için hem de hayattakilerin ölülere karşı kalplerinde taşıdıkları sevgi, saygı ve muhabbeti açıklamaya vesile olduğu için kabir ziyaretine müsaade etmiştir.

Uzun yıllar putlara tapmış, kabirlere secde etmiş bir kültür ve gelenekten gelen insanların tekrar cahiliye adetlerine dönmelerini engellemek için İslâm’ın ilk yıllarında kabir ziyaretini yasaklayan Allah Resulü, tevhid akidesinin gönüllere yerleştiğine kanaat getirince bu yasağa son verdiğini şu hadisi ile açıklamıştır;

‎نَهَيْتُكُمْ عَنْ زِيَارَةِ اْلقُبُورِ فَزُورُوهَا فَاِنَّهَا تُذَكِّرُكُمُ اْلاَخِرَةَ .

“Size kabir ziyaretini yasaklamıştım. Artık kabirleri ziyaret edin, çünkü o size ahireti hatırlatır.” (Müslim, Cenaîz, 106, Edâhî, 37; Muvatta, Dahâyâ, 8)
Bu ve benzeri hadisi şeriflere (Müslim, Cenâiz, 14, 15, 102, 103, 105; Buhârî, Cenâiz, 7, 43)  dayanan İslâm alimleri ziyaretçinin kadın ve erkek olması, ziyaret edilen kabrin Müslüman’a veya kafire ait bulunması hususunda bir ayırım yapmaksızın kabir ziyaretinin caiz olduğuna hükmetmişlerdir.
Kaynaklar, Resulü Ekrem (s.a.v.)’in Mekke’nin fethi sırasında annesi Hz. Amine’nin kabrini, her yıl uhud şehitlerini, ara sıra baki mezarlığını, Hz. Fatıma’nın her cuma günü Hz. Hamza’nın mezarını, Hz. Ömer’in babasının kabrini, Hz. Ayşe’nin Mekke’de medfun bulunan kardeşi Abdurrahman İbni Ebi Bekr’in kabrini ziyaret ettiğini, Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali ve İbni Mesud’un da kabir ziyaretinde bulunduklarını zikreder.
KABİR ZİYARETİ İLE ALAKALI YAPILAN YANLIŞLAR
1- Mezar yaptırmak: İslâm’da kabirlerin sade, tabii ve mütevazı; mezar yapımında kullanılan malzemenin de basit ve ucuz olması esastır. Kabirlerin mermer, taş, demir ve benzeri malzemelerle yapılmasının kabirdeki ölüye hiçbir faydası olmadığı gibi aynı zamanda israftır. Malı israf etmek ve faydasız şeylerle meşgul olmak ise İslâm’da yasaklanmıştır. Bu nedenle kabir yapımı veya süslenmesi için harcanacak paranın aç, çıplak, ilaçsız, tahsilsiz, eşsiz, işsiz, evsiz, barksız ihtiyaç sahibi insanlara dağıtarak sevabını ölüye bağışlamak daha uygundur.
   Cabir (r.a.)’den rivayet edilen bir hadiste; “Resûlullah (s.a.v.) kabrin kireçlenmesini, üzerine oturulmasını ve bina yapılmasını yasakladı”  denilmektedir.
2- Kabir yanında namaz kılmak: Kabirleri mescid haline getirmek, sevabını ölüye bağışlamak veya başka bir gaye için kabre yönelerek namaz kılmak, kabri tazim için secde etmek veya namaz kılar gibi el bağlayıp durmak ve diz çöküp oturmak dinen caiz görülmemiştir. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) vefatına yakın şöyle buyurmuşlardır: “… sizden öncekiler peygamberlerinin ve Salih kişilerin kabirlerini, mescid olarak kullanırlardı. Bundan Allah’a sığınır, beri olduğumu bildiririm. Sakın kabirleri mescid edinmeyin. Sizi bundan men ederim.”
3- Kabir ziyareti için belli gün veya günler tahsis ederek, mezarlıkları bayram yeri haline getirmek: Muayyen gün ve gecelerde ölü için evde veya kabir başında toplanarak yemek, içmek, okumak, zikir çekmek ve ölüm yıldönümü dolayısıyla dini merasimler tertip etmek fıkıh kitaplarında men edilmiştir.
4- Kabirlere ve türbelere adak adamak, mum ve ışık yakmak, kabri el ile selamlamak, kabir veya türbe etrafında tavaf eder gibi dönmek ve türbe çevresindeki ağaç, taş ve demirlere bez bağlamak: Bu tür davranışların İslâmiyetle bir alakası olmadığı gibi ölüye de bir faydası yoktur.

Cumanız mübarek olsun
KOCAELİ GÖLCÜK ten tüm müslümanlara selam olsun

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.