TÜKETİCİ HAKKINI ARADI, 5 MİLYAR TL’NİN HESABI SORULDU
TÜKETİCİ HAKKINI ARADI, 5 MİLYAR TL’NİN HESABI SORULDU
Ekonomik yapıyı dönüştüren güçlü bir denetim aracı haline gelen tüketici hakkı, hakem heyetlerine yapılan başvurular aracılığıyla gücünü bir kez daha ortaya koydu. Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı verilerde, 400 binin üzerinde başvuruda 5 Milyar TL’lik tutarın hakkı arandı.
Ekonomik yapıyı dönüştüren güçlü bir denetim aracı haline gelen tüketici hakkı, hakem heyetlerine yapılan başvurular aracılığıyla gücünü bir kez daha ortaya koydu. Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı verilerde, 400 binin üzerinde başvuruda 5 Milyar TL’lik tutarın hakkı arandı.
TÜKODER Gölcük Şube Başkanı Rıdvan Salman , Ticaret bakanlığının 6 aylık verilerini değerlendirdi.
Başkan Salman “Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre 2025’in ilk 6 ayında tüketici hakem heyetlerine yapılan başvuruların sayısı 400 bini aştı. Bu başvuruların büyük bölümü ayıplı mal ve hizmetlerden kaynaklandı. Uzmanlara göre artan başvuru sayısı hem sorunların çoğaldığını hem de tüketicinin bilinçlendiğini gösteriyor” dedi.
Başkanı Salman, hakem heyetlerinin sadece şikayetleri çözmekle kalmadığını, aynı zamanda piyasadaki düzenin sağlanmasına da katkı sunduğunu vurguladı. “Bu sistem ekonomik adaletin omurgasıdır” diyen Salman, başvuru yapmaktan çekinilmemesi gerektiğini belirtti.
Tüketici hakem heyetlerine yapılan başvurular sayesinde sadece bireyler değil, tüm sektörler kendini yeniden yapılandırmak zorunda kalıyor. Hak arayan her vatandaş, etik üretimi teşvik eden, güvensiz ürünleri piyasadan silen, yerli üreticiyi güçlendiren bir zincirin halkasına dönüşüyor. Tüketici hakkı, yalnızca bireysel bir mağduriyetin giderilmesiyle sınırlı değil; aynı zamanda piyasadaki adaletsizlikleri görünür kılan, sistemi iyileştiren ve ekonomik yapıyı dönüştüren güçlü bir denetim aracıdır. Bu nedenle tüketici hakem heyetleri, adaletin tabana yayılması açısından vazgeçilmez bir kamusal mekanizmadır.
TÜKETİCİ UYUŞMAZLIKLARINDA YARGI DIŞI ADALET
Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre , 2025 yılının ilk altı ayında tüketici hakem heyetlerine toplam 408 bin 717 başvuru yapıldı. Bu başvurulardan 396 bin 182’si karara bağlandı. Uyuşmazlıkların toplam parasal değeri ise yaklaşık 5 milyar TL’ye ulaştı. Yani her gün ortalama 2 bin 200’den fazla dosya sonuçlandırıldı.
Tüketici hakem heyetleri, mahkemelere kıyasla çok daha hızlı ve ücretsiz bir çözüm mekanizması sunuyor. 149 bin TL’ye kadar olan uyuşmazlıklar bu heyetlerde çözüme kavuşturulabiliyor. Böylece hem yargının iş yükü azalıyor hem de vatandaş hakkını zaman kaybetmeden arayabiliyor.
AYIPLI MAL ŞİKAYETLERİ ZİRVEDE
Başvuruların sektörel dağılımına bakıldığında tüketicilerin en çok perakende ticaret sektöründen şikayetçi olduğu görülüyor. Bu sektörü abonelik hizmetleri ve finansal hizmetler izliyor.
En fazla şikayet edilen ürün grupları ise şöyle:
• Ayakkabı, kıyafet ve tekstil ürünleri (yüzde 17)
• GSM aboneliği (yüzde 4,79)
• Kredi kartı üyelik ücreti (yüzde 4,03)
• Cep telefonu, mobilya ve internet abonelikleri
Ayrıca e-ticaret kaynaklı uyuşmazlıklar da yüzde 4,95 oranıyla dikkat çekiyor. Özellikle mesafeli sözleşmelerde yaşanan sorunlar, internet alışverişi yapan tüketicilerin karşılaştığı başlıca problemler arasında yer alıyor.
Kılıç: “Şikâyet etmek ekonomik düzeni düzeltir”
TÜKODER Gölcük Şube Başkanı Rıdvan Salman, hakem heyetlerinin sadece uyuşmazlıkları çözmekle kalmadığını, aynı zamanda sektörleri denetleyen önemli bir mekanizma olduğunu vurguladı. Salman, “Şikayetlerin yoğunlaştığı sektörler Ticaret Bakanlığı’na raporlanıyor. Bu sayede bakanlık, ilgili sektörlere uyarılarda bulunarak düzenleme yapabiliyor. Böylece yerli üreticilerimizin kalitesi artıyor, tüketici memnuniyeti sağlanıyor. Tüketicinin satın alma, hizmet alma durumlarında görüşlerini bildirmesi kıymetli çünkü sistemi iyileştirecek bir davranış bu. Kısacası tüketimden gelen gücün kullanılması önemlidir. Haklarınızı gasp eden, kötü hizmet veren, ayıplı mal satan, kanunsuz iş yapanlara karşı yapılması gerekilen satın almamaktır. Üreten güç ile tüketimden gelen sınıfın birleşmesi bu nedenle kıymetlidir” bilgisini verdi.
Hakem Heyetleri nasıl işliyor?
Her ilde kurulan tüketici hakem heyetleri, 5 üyeden oluşuyor:
• Kaymakamlık/valilik temsilcisi
• Baro temsilcisi
• Esnaf veya tacir temsilcisi
• Belediye temsilcisi
• Tüketici örgütü temsilcisi
Başvurular e-Devlet üzerinden ya da TÜBİS isimli sistem aracılığıyla yapılabiliyor. Şikayetlerin kısa, net ve belgelerle desteklenmiş olması sürecin hızlanmasını sağlıyor.
Raportörler dosyaları inceliyor, gerektiğinde bilirkişilere danışılıyor. Kararlar salt çoğunlukla alınıyor. Ancak, Türkiye genelinde 810’dan 210’a düşürülen heyet sayısı bazı bölgelerde başvuru sürecini zorlaştırabiliyor. Özellikle kırsal bölgelerde irtibat bürolarının yetersiz kalındığı belirtiliyor.
TÜKETİCİ HAKLARI EVRENSEL BİR MESELE
Salman, dünya genelinde tüketici örgütlerinin devlet tarafından desteklendiğini vurgulayarak Türkiye’de de aynı modelin uygulanması gerektiğini belirtti. Avrupa ülkelerinde tüketici şikayetleri sadece bireysel hak değil, kamu yararı kapsamında ele alınıyor. Almanya, Fransa gibi ülkelerde tüketici hakem mekanizmaları dijitalleşmiş ve çok daha erişilebilir hale getirilmiş durumda. Salman bu yönelik de “Dünyanın her yerinde bizim gibi örgütleri devlet destekliyor, bizim ülkemizde de bunun olması gerekiyor. Çünkü yaşadığımız hadiseler gösteriyor ki devletin mekanizmaları bu anlamda yetersiz kalıyor, tüketici örgütlerinin bu tarz mekanizmalarda yer alması şart” sözlerine yer verdi.
“TÜKETİCİYİ DEVLETİN KURUMLARI KORUMALI”
Salman “En nihayetinde tüketici kendini koruyamaz, tüketiciyi devletin kurumlarının koruması gerekiyor, çünkü devletin bu anlamda kendi kurumları çeşitli yönetmelikleri var. Devletin tüketiciyi koruyan bu yapılarını güçlendirmesi gerekiyor. Siber güvenlik, veri güvenliği, ürün güvenliği gibi konular milli güvenlik meselesidir. Güvenlik otoritelerinin ona göre çalışması gerekiyor. Konuya bu şekilde yaklaşılmalı” dedi.
TÜKETİCİ BİLİNCİ ARTIYOR AMA YETERLİ DEĞİL
Başvuru sayılarındaki artış, tüketicilerin haklarını aramaya daha istekli hale geldiğini gösteriyor. Ancak Salman’a göre hâlâ büyük bir kesim şikâyet etmekten çekiniyor. Gelir düzeyi düşük grupların (asgari ücretliler, emekliler, kırılgan tüketiciler) harcama yaparken daha dikkatli olması gerektiğini belirten Salman, “Tüketici hakkı; doğmadan önce başlayan doğduktan sonra hatta ölünce de devam eden bir dünya organizasyonudur. Bizler tüketicinin sağlığını ve güvenliğini koruyan bu sisteme sahip çıkmaya çalışıyoruz. Biz hem üreticinin hem tüketicinin hakkını savunuyoruz. Konuyu etik değerler kapsamında ele alıyoruz, salt tüketiciyi değil haklı olan üretici veya tüketici kimse onun belirlenmesi için çabalıyoruz. Dolayısıyla yapı itibariyle haksızlığa uğrayanın hakkının arandığı yeriz, burada hem satıcı hem tüketici zarar görebilir, hakkın temsilcisiyiz. Tüketici satın alma gücüyle sistemi dönüştürebilir” diye konuştu.
“DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ-YENİLENMİŞ ÜRÜNLERİ TERCİH ETMELİYİZ”
Salman ayrıca dünya gündeminde yer alan döngüsel ekonominin önemine de işaret ederek, “Dünya sürdürülebilir döngüsel ekonomiyi adil yaşama dönüşü konuşuyor. Sürdürülebilir ekonomi gerekli çünkü bizlerden sonra gelecek neslin kaynaklarının yüzde 70’ini kullanmış durumdayız. Bilinçli tüketici olarak buna dur dememiz lazım. Kullan at yerine geri dönüştürülmüş-yenilenmiş ürünleri tercih etmeli, israfı önlemeli, kaynakları doğru ve etkili kullanmayı alışkanlık haline getirmeliyiz” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.