KASIMOĞLU: EMEKLİLERİN TALEPLERİ DİKKATE ALINMALI
KASIMOĞLU: EMEKLİLERİN TALEPLERİ DİKKATE ALINMALI
Emek Der Gölcük Şube Başkanı Ahmet Kasımoğlu, ve yönetimi Anıt Park’ta basın açıklaması yaptı.
Emek Der Gölcük Şube Başkanı Ahmet Kasımoğlu, ve yönetimi Anıt Park’ta basın açıklaması yaptı.
Kasımoğlu “ Bilindiği gibi emekliler dosya bazında 2024 yılı itibariyle 15 Milyon 783 bin 860 kişiye ulaşmış durumda. Ücretli çalışan sayısının 15 Milyon 22 bin 900 kişi civarında olduğu düşünülürse emeklilerin ne kadar önemli bir toplumsal grup olduğu görülür.
Bu nedenle emeklilerin taleplerinin dikkate alınması zorunludur. Ancak biz emekliler taleplerimizi henüz var olan örgütlü gücümüzle sermayenin iktidarı AKP’ye kabul ettiremedik.
Emeklilerin talepleri sadece ekonomik olmayıp sosyal ve siyasal taleplerimiz de olmalıdır. Sosyal taleplerimizin büyükçe bir bölümü yerel yönetimlerdendir. Ekonomik ve siyasi taleplerimizin merkezi hükümetlerce karşılanması gerekir. Ancak sermayenin iktidarı AKP emekliler dahil halkın seçme ve seçilme haklarına saygı göstermiyor. Seçimle işbaşına getirdiklerimizi yapay gerekçelerle görevden alıyor, yerlerine kayyım atıyor, yerel yönetimlerin kamu hizmeti üretmesine engel oluyor. Bu şekilde emeklilerin kent yaşamındaki huzurunu bozuyor. Ücretsiz huzurevi, kent lokantası, ücretsiz ulaşım, gezi, ziyaret, gıda, yakacak yardımı gibi emeklilerin yararlanabileceği kamu yardımlarına kısıtlama getiriyor.
İŞVERENLER ÖDÜLLENDİRİLDİ
AKP iktidarında emeklilerin ücret ortalamaları açlık sınırı altında bırakıldığından yerel yönetimlerin bu türden ürettiği mal ve hizmetler, onlar için hayati bir önem taşıyor.
Sermaye iktidarı AKP, iktidara geldiği 2002 yılından bu yana uyguladığı politikalarla emekli maaşlarını enflasyon karşısında eriterek, nihayetinde 2024 yılında %99,7 düzeyine getirmiş, buna karşın emeklilerin bütçe üzerinde yük oluşturduğu propagandası yaparak kamuoyu oluşturmuşlardır.
Oysa sosyal güvenlik kurumları bütçeleri yıllar boyunca kamu kaynağı gibi görülüp, sosyal güvenlikle ilgisi olmayan alanlarda hoyratça kullanılmıştır. Tahakkuk eden sosyal güvenlik birimleri zamanında tahsil edilmemiş, enflasyon karşısında eritilerek adeta ucuz kredi gibi işverenlerce kullanılmalarına olanak tanınmış, zaman zaman faiz affıyla işverenler ödüllendirilmiştir.
Sosyal güvenlik kurumları, yatırımcıların yani çalışanların birikimleriyle prim, kesenek ya da kira gelirleriyle belirli hedeflere ulaştırmak yani kârlı alanlarda profesyonel bir şekilde yönlendirmesi gerekirken, bağımsız bir kurum olması gerekirken siyasi iktidarın keyfince yönetilmiş, özerk yapısına karşılık başka kurumlardan hizmet satın alma adına kaynakları çarçur edilmiştir. İhtiyacı olan temel ilaçları üreten SSK’nın ilaç fabrikası özel sektöre satılarak, ilaç üretiminde rekabet yok edilerek ilaç tekellerinin ilaç fiyatlarını dilediğince belirlemesine neden olunmuştur. Devasa bütçeye sahip SGK birkaç hekimin bir araya gelmesiyle oluşturdukları kurumların müşterisi olmuştur.
AZ MAAŞ ALMAMAK İÇİN EMEKLİ OLMUYIRLAR
Sosyal güvenlik, fon yönetimi ilkelerinden uzak sanki hayır kurumu niteliğine bilinçlice dönüştürülmüştür. Katkı oranları dahilinde yararlanılması gerekirken izlenen politikalar sonrasında kök ücret gibi bir durum yaratılmış, çoğu kez yapılan zamlardan yararlanamama gibi anlaşılması zor vahim sonuçlar yaratılmış, sosyal güvenlik sistemi çökertilmiştir. İzlenen politikalarla en düşük ücretle en yüksek ücret arasındaki fark kabul görülebilirliğin ötesine geçmiş kök ücret tavan ücret arasındaki fark 5 kata kadar vardırılmış, emekliler birbirine düşürülmüştür. Daha çok aç bırakılan emekli, daha az aç bırakılan maaşını kıskanır olmuştur. Öyle anlar olmuştur ki çok çalışıp çok prim ödeyenler daha az maaş almamak için emekli olmak durumunda kalmıştır.
Sermaye iktidarı AKP, her uygulamasında emeğin haklarını gasp etmiş, sosyal güvenlik sisteminde onarılması zor yaralar açmıştır. Sosyal güvenlik yeniden yapılandırılmak durumundadır. Köklü bir intibak yasası acilen çıkartılmalıdır.
SAĞLIK HİZMETLERİ İFLAS ETMİŞ DURUMDA
Sağlık hizmetleri iflas etmiş durumdadır. Emekliler ihtiyaç duyduğu kapsam dışı bırakılan ilaç ve tedavi giderlerini karşılayabilmek için konutlarını satar duruma sürüklenmiştir. Önceden hizmet almak için günlerce bekleyen emekliler giderek haftalar, aylar, şimdilerde de yıllarca beklemek durumuna sürüklenmiş, beklemeye tahammül olunmayan durumlarda özel sektörden bedelini ödeyerek sağlık hizmeti alır duruma gelmiştir.
Ülkemiz dünyadaki diğer ülkelerle kıyaslandığında hemen hemen tüm konularda olumsuz ülkeler konumundadır. Biz emeklilere sendika hakkı tanınmamakta, taleplerimiz baskı ve şiddetle bastırılmaktadır. Hak hukuk adalet kavramları yok edilmiş, demokrasiden vazgeçmiş kabile devleti ile yönetilmekteyiz. Yöneticilerimizi oylarımızla belirlememize izin verilmeyip kurdukları mahkeme kararlarıyla belirler olmuşlardır.
EMEKLİLER AÇ VE SUSUZ KALDILAR
Demokrasi fakirin ekmeğidir gerçeği karşısında onun yokluğu ile biz emekliler aç ve susuz kalmış durumdayız. Bu nedenle en az ekmek ve suya olan ihtiyacımız kadar ülkemizde demokrasiye ihtiyaç duymaktayız. O nedenle “Emek ve demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz” şiarımızla daha etkin bir şekilde alanlarda olmalıyız. Bir araya gelmeliyiz, el ele, omuz omuza mücadele vermeliyiz.
Ya köle olacağız ya da insanlık onuruna yaraşır bir düzen kuracağız, huzurlu, sosyal güvenceli yaşama kavuşacağız.
Biz emeklilerin çıkarı, işçi, memur, işsiz, çiftçi, kadın ve gençlerle birlikte mücadele etmekten geçmektedir.
Gerektiğinde taleplerimiz için sivil itaatsizlik dahil her türlü mücadele içinde yer alacağız.
Haydi birlikte mücadele etmeye!
Yaşasın sınıf dayanışması!
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Gölcük Emekliler Derneği (Emek Der)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.