Uzman Psikolog Betül Yücel – Betül Yücel Psikolojik Danışmanlık Merkezi(Kocaeil/Gölcük) Bazen bir ilişkide fiziksel olarak iki kişi vardır ama duygusal olarak yalnızca bir kişi yaşar. Aynı evin içinde iki beden dolaşır, ama iki ruh çoktan uzaklara savrulmuştur. İlişkilerde duygusal ihmal; en sık rastladığımız ama en az dillendirilen duygusal sorunlardan biridir. Çünkü çoğu zaman ortada bağıran bir kavga, aldatma, terk edilme ya da fiziksel bir yokluk yoktur. Aksine, kişi hayatını biriyle paylaşır gibi görünür ama duygusal olarak tek başınadır. Duygusal İhmal Nedir? Duygusal ihmal; partnerin duygusal ihtiyaçlarına yeterince cevap vermemesi, duyguları ifade etmekten kaçınması, ilgi, takdir, onay, anlayış ya da şefkat gibi temel ihtiyaçların sistematik olarak göz ardı edilmesidir. Bu ihmal bazen farkında olmadan olur, bazense yıllar içinde ilişkide yerleşmiş bir kayıtsızlık hâline gelir. Partner hâlâ eve gelir, sofraya oturur, ortak alışverişe katılır... Ama “Nasılsın?” diye sormaz, göz teması kurmaz, duygulara alan açmaz, ruhsal yük paylaşmaz. İşte bu, adı konmamış bir yalnızlık yaratır. Bu Tür Yalnızlık Neden Yıkıcıdır? Çünkü insan ilişkilerde yalnız kalınca, kendini değersiz, görünmez ve önemsiz hissetmeye başlar. Duygularını ifade ettiğinde karşılık bulamayan bir birey zamanla bu duyguları bastırmaya, yok saymaya, hatta kendinden utanmaya başlar. Bu da depresif ruh haline, özgüven kaybına ve zamanla ilişkiye karşı içsel bir soğumaya neden olabilir. Birçok kişi ilişkiden çıkmak değil, ama içinde var olmamak gibi bir çelişkiyle yaşar. Neden Fark Edilmez? Duygusal ihmal genellikle sessiz seyreder. Kavga yoktur, bağırış çağırış yoktur. Bu yüzden hem birey kendini suçlar (“Fazla mı hassasım?”), hem çevre anlamaz (“Ama eşin seni hiç aldatmamış, her akşam evde...”). Oysa duygusal ihmal fiziksel şiddet kadar yaralayıcı, uzun vadede ilişkileri kemiren bir boşluk hissi yaratır. Ne Yapılabilir? 1. İhtiyaçları dillendirmekten çekinmeyin: “Benimle duygularını paylaşmanı önemsiyorum.” gibi basit ama samimi ifadelerle başlanabilir. 2. Küçük adımlar büyük farklar yaratır: Gün içinde sorulan bir “Bugün nasılsın?”, birlikte içilen bir kahve ya da birlikte sessizce geçirilen bir an bile ilişkinin bağ dokusunu onarabilir. 3. Geçmişten gelen kalıpları fark edin: Bazı kişiler çocukluklarında duygusal ihmal yaşadıkları için yetişkin ilişkilerinde de duygularını ifade etmekte zorlanabilir. Bu durum bir sorumluluk paylaşımı değil, farkındalık ve şefkat gerektirir. 4. Profesyonel destek almaktan çekinmeyin: Duygusal olarak yalnız hissetmek utanılacak bir şey değildir. Bu durumla baş etmekte zorlanan çiftler, ilişkilerine dışarıdan tarafsız bir gözle bakan bir uzmandan destek alarak bağlarını yeniden inşa edebilirler.