LASTİK İŞ

'' HER GÜN VAHŞİCE KATLEDİLİYORUZ''

Gündem 27.09.2021 - 14:55, Güncelleme: 27.09.2021 - 14:55
 

'' HER GÜN VAHŞİCE KATLEDİLİYORUZ''

Kocaeli Kadın Platformu ve Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi tarafından yapılan açıklamada, “İktidar kadınların yaşam hakkına kasteden yasal düzenlemelerde ısrar ettikçe her gün daha vahşice katlediliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Derince Fatih Sultan Mahallesi'nde geçtiğimiz meydana gelen olayda Mehmet Senem, eşinin başına evde bulunan sert bir cisimle vurdu. Evden gelen sesler üzerine komşular ihbarda bulundu. Sağlık ekibi, Hatice Senem'in hayatını kaybettiğini belirledi. Mehmet Senem ise gözaltına alındı. Hatice Senem’in cenazesi morga kaldırılırken yapılan ön otopside vücudunda ve başında darp izleri olduğu, Senem'in beyin travması sonucu öldüğü belirtildi. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen Mehmet Senem tutuklandı. Hatice Senem'in cenazesi İstanbul’da toprağa verildi.   “BEBEĞİNİN GÖZLERİ ÖNÜNDE ÖLDÜRÜLDÜ” Kocaeli Kadın Platformu ve Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi dün İzmit, Belediye İş Hanı önünde kadın cinayetleriyle ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklamaya platform ve inisiyatif üyelerinin yanı sıra CHP İl Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya ve STK temsilcileri katılım sağladı. Kocaeli Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Elif Sinem Arıkan şu ifadelerde bulundu; Bizler yoksulluğun, şiddetin, istismarın, ekolojik talanın yangın yerine çevirdiği bu ülkede yalnızca nefes almak için mücadele ediyoruz artık. Önceki gece Derince’de henüz 23 yaşındaki Hatice Senem’in evli olduğu erkek Mehmet Senem tarafından işkence edilerek, 9 aylık bebeğinin gözleri önünde öldürüldüğü haberini aldık. “BİR KEZ DAHA SUÇ MAHALLİNDEYİZ” Bizler, etkin bir şekilde koruyucu mekanizmaları geliştirme sorumluluğunu yerine getirmek, soruşturma, kovuşturma süreçlerini etkili biçimde yürütmek bir yana yasaları uygulamayan, kadınları koruyan sözleşmeleri iptal etme kararı alanların cesaret verdiği failler tarafından öldürülen kardeşlerimizin yasını, isyanını taşımaktan, şiddete maruz bırakılmaktan, istismar edilmekten, ölümle burun buruna yaşamaktan bıktık usandık. Bugün kadınların canına kast eden erkek şiddetine karşı, bir kez daha suç mahallindeyiz. “Kadın cinayetleri politiktir” demeye devam ediyoruz. Failleri ise çoğu zaman en yakınımızdaki erkekler iken, destekçileri erkek yargı, iktidar, ataerkil sistem, biliyoruz. “ÖLMEK İSTEMİYORUM ÇIĞLIĞIDIR” Biz kadınlar her gün AKP iktidarının, kadınlar için oluşturmaya çalıştığı “makbul kadın” dayatmasının erkek şiddetini nasıl beslediğine tanıklık ediyoruz. Bu dönemde kadın bedenine yapılan her türlü müdahalenin, elimizden alınmaya çalışılan yaşamlarımızın haklarımızın birinci elden sorumlusu olduğuna tanıklık ediyoruz. Sizlerin sözleşmeden çekilme kararınız ardından karakola giderek uzaklaştırma kararı isteyen kadınların çoğu geri çevrildi, adli yardım bürolarına başvuran kadınlardan bununla ilgili yoğun şikayetler alınmaya başlandı. Tedbir kararları gerektiği gibi uygulanmamaya başladı. Korumadığınız için öldürülen her bir kadının kanıyla yazılan sözleşme, haklarımız kadınların ‘’ölmek istemiyorum’’ çığlığıdır. “HER TÜRLÜ NEFRET SALDIRISININ SUÇ ORTAĞI” Kendi hayatına dair karar vermek istediği için öldürülen kadınları yok sayamazsınız. Hepimiz biliyoruz ki kadınları karakollardan geri gönderenler, lezbiyen mezbiyen yok öyle bir şey diyenler, kadın düşmanı politika üretenler, kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının, kadına yönelik şiddetin, LGBTİQ’lara yapılan her türlü nefret saldırısının suç ortağıdır. İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmaya açanlar, kadın katillerinin değil bizim önümüzde duranlar, siz cinayetlerin ve istismaların suç ortağısınız. Kadınlar her gün  evde, işte, okulda, sokakta erkek-devlet şiddetine maruz kalmakta ya da şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürürken, siyasal iktidar kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine, kadın düşmanı politikaların sürdürücüsü olmaya devam etmektedir. TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ ORTADAN KALKARDI” Son 10 yılda kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 arttığı ülkemizde 2020 yılında 300 kadın öldürülmüş, 171 kadının ölümü de şüpheli olarak kayıtlara geçmiştir. Yine 2021 yılının ilk sekiz ayında ise 181 kadın cinayeti yaşanırken, 132 şüpheli kadın ölümü gerçekleşmiştir. İktidar kadınların yaşam hakkına kasteden yasal düzenlemelerde ısrar ettikçe her gün daha vahşice katlediliyoruz. Tüm bu katliamların sorumlusu İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alanlardır. Günlerce meydanlarda savunduğumuz İstanbul Sözleşmesi etkin uygulansaydı bugün Hatice ve diğer kadınlar aramızda olabilir toplumsal cinsiyet eşitsizliği büyük oranda ortadan kalkardı. “KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ” İşte tam da bu yüzden İstanbul Sözleşmesi’nin her bir maddesini uygulatma mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Kadınlar olarak yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha ifade ediyoruz; Kadına yönelik şiddet politiktir. Çözümü için kadınlarla birlikte etkin politikalar üretilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında sağlanması gereklidir. Vahşice katledilen Hatice ve diğer tüm kadınlar adına bir kişi daha eksilmemek ve haklarımıza kavuşmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadın cinayetleri normalleştirilen sisteminizle her gün eksilmemize neden olduğunuz arkadaşlarımız için, yaşamlarımız için mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Eşit ve özgür bir yaşamı mücadelemizle biz kadınlar inşa edeceğiz.”
Kocaeli Kadın Platformu ve Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi tarafından yapılan açıklamada, “İktidar kadınların yaşam hakkına kasteden yasal düzenlemelerde ısrar ettikçe her gün daha vahşice katlediliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Derince Fatih Sultan Mahallesi'nde geçtiğimiz meydana gelen olayda Mehmet Senem, eşinin başına evde bulunan sert bir cisimle vurdu. Evden gelen sesler üzerine komşular ihbarda bulundu. Sağlık ekibi, Hatice Senem'in hayatını kaybettiğini belirledi. Mehmet Senem ise gözaltına alındı. Hatice Senem’in cenazesi morga kaldırılırken yapılan ön otopside vücudunda ve başında darp izleri olduğu, Senem'in beyin travması sonucu öldüğü belirtildi. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen Mehmet Senem tutuklandı. Hatice Senem'in cenazesi İstanbul’da toprağa verildi.

 

“BEBEĞİNİN GÖZLERİ ÖNÜNDE ÖLDÜRÜLDÜ”

Kocaeli Kadın Platformu ve Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi dün İzmit, Belediye İş Hanı önünde kadın cinayetleriyle ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklamaya platform ve inisiyatif üyelerinin yanı sıra CHP İl Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya ve STK temsilcileri katılım sağladı. Kocaeli Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Elif Sinem Arıkan şu ifadelerde bulundu; Bizler yoksulluğun, şiddetin, istismarın, ekolojik talanın yangın yerine çevirdiği bu ülkede yalnızca nefes almak için mücadele ediyoruz artık. Önceki gece Derince’de henüz 23 yaşındaki Hatice Senem’in evli olduğu erkek Mehmet Senem tarafından işkence edilerek, 9 aylık bebeğinin gözleri önünde öldürüldüğü haberini aldık.

“BİR KEZ DAHA SUÇ MAHALLİNDEYİZ”

Bizler, etkin bir şekilde koruyucu mekanizmaları geliştirme sorumluluğunu yerine getirmek, soruşturma, kovuşturma süreçlerini etkili biçimde yürütmek bir yana yasaları uygulamayan, kadınları koruyan sözleşmeleri iptal etme kararı alanların cesaret verdiği failler tarafından öldürülen kardeşlerimizin yasını, isyanını taşımaktan, şiddete maruz bırakılmaktan, istismar edilmekten, ölümle burun buruna yaşamaktan bıktık usandık. Bugün kadınların canına kast eden erkek şiddetine karşı, bir kez daha suç mahallindeyiz. “Kadın cinayetleri politiktir” demeye devam ediyoruz. Failleri ise çoğu zaman en yakınımızdaki erkekler iken, destekçileri erkek yargı, iktidar, ataerkil sistem, biliyoruz.

“ÖLMEK İSTEMİYORUM ÇIĞLIĞIDIR”

Biz kadınlar her gün AKP iktidarının, kadınlar için oluşturmaya çalıştığı “makbul kadın” dayatmasının erkek şiddetini nasıl beslediğine tanıklık ediyoruz. Bu dönemde kadın bedenine yapılan her türlü müdahalenin, elimizden alınmaya çalışılan yaşamlarımızın haklarımızın birinci elden sorumlusu olduğuna tanıklık ediyoruz. Sizlerin sözleşmeden çekilme kararınız ardından karakola giderek uzaklaştırma kararı isteyen kadınların çoğu geri çevrildi, adli yardım bürolarına başvuran kadınlardan bununla ilgili yoğun şikayetler alınmaya başlandı. Tedbir kararları gerektiği gibi uygulanmamaya başladı. Korumadığınız için öldürülen her bir kadının kanıyla yazılan sözleşme, haklarımız kadınların ‘’ölmek istemiyorum’’ çığlığıdır.

“HER TÜRLÜ NEFRET SALDIRISININ SUÇ ORTAĞI”

Kendi hayatına dair karar vermek istediği için öldürülen kadınları yok sayamazsınız. Hepimiz biliyoruz ki kadınları karakollardan geri gönderenler, lezbiyen mezbiyen yok öyle bir şey diyenler, kadın düşmanı politika üretenler, kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının, kadına yönelik şiddetin, LGBTİQ’lara yapılan her türlü nefret saldırısının suç ortağıdır. İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmaya açanlar, kadın katillerinin değil bizim önümüzde duranlar, siz cinayetlerin ve istismaların suç ortağısınız. Kadınlar her gün  evde, işte, okulda, sokakta erkek-devlet şiddetine maruz kalmakta ya da şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürürken, siyasal iktidar kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine, kadın düşmanı politikaların sürdürücüsü olmaya devam etmektedir.

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ ORTADAN KALKARDI”

Son 10 yılda kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 arttığı ülkemizde 2020 yılında 300 kadın öldürülmüş, 171 kadının ölümü de şüpheli olarak kayıtlara geçmiştir. Yine 2021 yılının ilk sekiz ayında ise 181 kadın cinayeti yaşanırken, 132 şüpheli kadın ölümü gerçekleşmiştir. İktidar kadınların yaşam hakkına kasteden yasal düzenlemelerde ısrar ettikçe her gün daha vahşice katlediliyoruz. Tüm bu katliamların sorumlusu İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alanlardır. Günlerce meydanlarda savunduğumuz İstanbul Sözleşmesi etkin uygulansaydı bugün Hatice ve diğer kadınlar aramızda olabilir toplumsal cinsiyet eşitsizliği büyük oranda ortadan kalkardı.

“KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”

İşte tam da bu yüzden İstanbul Sözleşmesi’nin her bir maddesini uygulatma mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Kadınlar olarak yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha ifade ediyoruz; Kadına yönelik şiddet politiktir. Çözümü için kadınlarla birlikte etkin politikalar üretilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında sağlanması gereklidir. Vahşice katledilen Hatice ve diğer tüm kadınlar adına bir kişi daha eksilmemek ve haklarımıza kavuşmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadın cinayetleri normalleştirilen sisteminizle her gün eksilmemize neden olduğunuz arkadaşlarımız için, yaşamlarımız için mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Eşit ve özgür bir yaşamı mücadelemizle biz kadınlar inşa edeceğiz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.