LASTİK İŞ

AKPINAR 'TÜM DÜNYAYA AŞIYI ULAŞTIRMAK ZORUNDAYIZ'

Asayiş 11.03.2021 - 14:45, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:17
 

AKPINAR 'TÜM DÜNYAYA AŞIYI ULAŞTIRMAK ZORUNDAYIZ'

BBP Gölcük İlçe Başkanı Akpınar, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Vatandaşları hijyen, maske ve mesafe konusunda uyararak aşılanma programına değinen Akpınar "Aşının koruma oranına dair rakamlar umut verici. Bununla birlikte tüm vatandaşlarımız aşılanana kadar tedbirlerde yaşanan ihmallerin vaka ve kayıp sayımızı hızla artırdığını gözlemliyoruz. Tekrar ve önemle herkesin kurallara riayet etmesinin önemini vatandaşlarımıza hatırlatmak istiyorum” dedi.

BBP Gölcük İlçe Başkanı Akpınar , gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Vatandaşları hijyen, maske ve mesafe konusunda uyararak aşılanma programına değinen Akpınar "Aşının koruma oranına dair rakamlar umut verici. Bununla birlikte tüm vatandaşlarımız aşılanana kadar tedbirlerde yaşanan ihmallerin vaka ve kayıp sayımızı hızla artırdığını gözlemliyoruz. Tekrar ve önemle herkesin kurallara riayet etmesinin önemini vatandaşlarımıza hatırlatmak istiyorum. Daha önce dile getirdiğimiz ve tekrar hatırlatmak istediğim bir konu daha var. Hastalıkla mücadelede netice alabilmek için ırk, inanç, gelişmişlik ayrımı yapmadan tüm dünyaya aşıyı ulaştırmak zorundayız" biliyorsunuzki bu illet taa Çin’deki 1 kişiyle tüm dünyayı sardı. Boşuna paranız var diye insanların hakkını yiyerek, ezerek, yada nüfusunuz kadar aşı bulmaya çalışmayın. Bundan Tüm dünya istifade ederse kurtulabileceğiz. Aksinin iddiasında ki tüm düşünceler bize göre yanlıştır. ifadelerini kullandı. “LGBT” ile “KADINA ŞİDDETİN” ne alakası var?  Kadına yönelik şiddetin son zamanlarda arttığına dikkat çeken Akpınar, "Düşünebiliyor musunuz bir eş sokak ortasında hanımını, çocuğunun gözleri önünde öldüresiye tekmeliyor. Bir başkası 4 çocuğunun gözü önünde hanımını öldürüyor. Diğeri dövüyor. Gerçekten Müslüman Türk toplumunun içinden bu caniler, bu sapıklar, bu hayvandan daha aşağı olan yaratıklar ne ara türedi, bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Meseleyi buradan bazıları İstanbul Sözleşmesi'ne getiriyor. İstanbul Sözleşmesi'ne karşı çıkanları, bu şiddeti uygulayanlarla aynı kefeye koyuyorlar. Malumunuz bizlerede aksini savunuyoruz diye sapkın diyen Zihniyetin aynısı bunlar. Kadına şiddeti önleyici tedbirler içeren hiçbir sözleşmeye, düzenlemeye, yönetmeliğe karşı değiliz. Biz hiçbir zaman toptancı bir anlayışla hareket etmedik. Biz Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinden yanayız. Sebebi ise sözleşmedeki maddelerden bazılarının Müslüman Türk toplumunun inancına, ahlakına aykırı maddeler olmasıdır. Müslüman Türk toplumunda LGBT'nin yeri yoktur. Kimse bunu bize özgürlük ya da yaşam hürriyeti adı altında dayatamaz. Normalmiş gibi gösteremez. Kadına şiddete hep beraber hayır diyelim ama bizim toplumumuzun ahlakına, inancına aykırı yaşam tarzlarını garanti altına alıp, bu topraklarda çoğalması için yol açan maddelere de gelin hep beraber karşı çıkalım. Şu zihniyeti artık terk edin. Aklınızca bir doğrunun arkasında 10 tane yanlışı saklayıp geçiremezsiniz. Bu millet gözlerini açtı artık. Kadının hakkını koruyalım ama arkasında sakladığınız diğer maddeleri çıkarın ki , o zaman ben sizin samimiyetinize inanırım" diye konuştu.  Bu vesile ile bir konuya daha değinmek istiyorum. Malumunuz 8Mart dünya kadınlar günü nedeniyle ilçemizde bir dizi ziyaretlerde bulunduk. Huzurevimizdeki büyüklerimizi ziyaretimiz sırasında bizlerden bir ricaları olmuştu. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde, bir senedir dışarı hiç çıkamadıkları için hem psikolojik olarak hemde sağlık açısından oldukça kötü olduklarını ve eğer imkanlar dahilinde ise kaymakamlıktan yasaklı günde bir iki saat korunaklı olabilen bölgelerde hava almak istediler. Bizlerde durumu hemen ertesi gün  Sayın kaymakamımıza iletmek üzre randevu istedik ve üzülerek belirtiyorum, şu cevabı aldık, kesinlikle konuyla alakalı bakanlık kararları olduğu için dışarı çıkma imkanları her ne olursa olsun imkansız. Bizler kendisine teşekkür ve hemşehrilerimize balkondanda olsa huzurevimize sıkça ziyarete gitmelerini tavsiye ediyoruz.  "Biz kuklaların had bildireceği ya da yıkabileceği bir ülke ve millet değiliz" Arap Birliği'nin Türkiye hakkında yaptığı açıklamayı eleştiren Akpınar, "Terörle mücadele ve sınır güvenliği için sınır ötesi harekat yapan Türkiye'nin iç işlerine müdahale ettiği iddia edilen ülkelerin yarım asrı aşan süre Türkiye'ye yönelik terör eylemlerinin ve bunları gerçekleştiren örgütlerin yuvası niteliği taşıdığını tartışmak bile anlamsız olur. Türkiye, her adımı uluslararası hukuk sınırlarında bir meşru müdafaa yürütmektedir. Bizim açımızdan konunun tartışılacak herhangi bir yönü yoktur. Arap Birliği'ni oluşturan ülkelerin halkları yüzlerce yıl Türk yönetiminde yaşamışlar, bu dönemler tarihlerinin en huzurlu ve güvenli dönemleri olmuştur. İsyan edip, vatanlarını küresel emperyalizmin sömürüsüne teslim etmelerine, o günden beri tüm kaynaklarını halkları yerine Batı'ya aktarmalarına rağmen Türkiye'den sadece dostluk görmüşlerdir. Yunanistan'ın bu konuya dahil olma gayretleri ise siyasetin veya diplomasinin değil, belki mizahın konusu olabilir" biz Yunanistan için son sözümüzü söyledik. Aklını başına alır ümidindeyiz, sonradan başa gelen aklın faydasının olmadığının resmî, Ermenistan’da sergileniyor. Bakmasını tavsiye ederiz. değerlendirmesini yaptı. "Bu, Türkiye devletine yapılmış saygısızlık ve küstahlıktır" Kuzey Irak'ta Papa'nın ziyareti şerefine basılan puldaki Türkiye topraklarını da kapsayan haritayı eleştiren Akpınar, "Pul üzerinden sözde büyük Kürdistan propagandası yaptı. Papa'nın ziyareti şerefine bastırılan hatıra pulunda, Papa'nın başının üzerinde bulunan haritada Hatay, Sivas, Erzurum, Kars gibi birçok ilimiz, sözde büyük Kürdistan haritası içerisinde gösterilmiştir. Bu Türkiye devletine yapılmış saygısızlık ve küstahlıktır. Peki, şaşırdık mı? Şaşıran olmuştur. Onlar da aynı delikten aynı yılanlara defalarca ısırılmaktan usanmayan, ısırılmadıkları zaman bu yılanları ehlileştirdiklerini sanan zavallılardır. Oysa bu coğrafyada bu ülkenin mukadderatına kast eden düşman da, hain de biliyor ki Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin tarzı da, cibiliyeti de budur. Hiçbir kalıcı ve geçici mutabakatta sözünde durmaz. Bunlarla ekonomik ve güvenlik alanında ortak çıkarlar üretseniz dahi sürekli hainlik yapacaklar. Fırsat kollar. Hele sırtlarını sağlam bir güce dayasınlar, tıpkı 2007'de 'Türkiye bizden PKK yetkililerini istiyor. Kürt yetkililerin yakalanması ve teslim edilmesi gerçekleşmeyecek bir rüyadır. Biz, değil bir Kürt'ü bir Kürt kedisini bile Türkiye'ye teslim edemeyiz' diyen Talabani rolüne bile bürünebilirler. Bu Barzani ve şürekasını Talabani düşüncesinden ayrı görmemeliyiz. Bir PKK'lıyı bile kendi çıkarları ile uyuşmuyor ise vermezler. Ne Talabani ne Barzani hiçbir zaman mücadele etmemiştir. Öyle olsaydı oralarda bu kadar terörist barınabilir miydi" ifadelerine yer verdi. "Bu kora kor verilen ve binlerce şehit verilen bir mücadeledir" Barzani tarafından Papa'nın ziyareti için özel bastırılan paraların hafife alınmayacak bir konu olduğuna dikkat çeken Akpınar, "Bu pul meselesi bazı kesimlerce oldukça önemsiz, hatta komik bir gelişme olarak görülebilir veya karşılanabilir. Bazıları sözde Kürdistan hülyasını, Yunan toplumunun Megali İdea'sı olarak görebilir. Ama bu hain güruh bu doğrultuda 40 yıldır bizimle terör yoluyla mücadele etmeye ve kan dökmeye devam ediyor. Yani anlayacağınız bu masum bir kağıt üstü semboller savaşı değildir. Bu kora kor verilen, binlerce şehit verilen bir mücadeledir. Bunların hedefi Türk devletini fırsat bulunca yıkmaktır. Bunların hayali Türkiye'nin bazı kesimlerini de içine alarak terör devleti kurmaktır. O yüzden yılanın başını küçükken ezmek gerekir. Bu milleti kimse silahla tehdit edemez. Gün gelecek bu topraklarda ne Amerika ne Rusya ne de başka devlet kalmayacak. Ama o gün Türkiye hala ayakta olacak" ifadelerini kaydetti.
BBP Gölcük İlçe Başkanı Akpınar, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Vatandaşları hijyen, maske ve mesafe konusunda uyararak aşılanma programına değinen Akpınar "Aşının koruma oranına dair rakamlar umut verici. Bununla birlikte tüm vatandaşlarımız aşılanana kadar tedbirlerde yaşanan ihmallerin vaka ve kayıp sayımızı hızla artırdığını gözlemliyoruz. Tekrar ve önemle herkesin kurallara riayet etmesinin önemini vatandaşlarımıza hatırlatmak istiyorum” dedi.

BBP Gölcük İlçe Başkanı Akpınar , gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Vatandaşları hijyen, maske ve mesafe konusunda uyararak aşılanma programına değinen Akpınar "Aşının koruma oranına dair rakamlar umut verici. Bununla birlikte tüm vatandaşlarımız aşılanana kadar tedbirlerde yaşanan ihmallerin vaka ve kayıp sayımızı hızla artırdığını gözlemliyoruz. Tekrar ve önemle herkesin kurallara riayet etmesinin önemini vatandaşlarımıza hatırlatmak istiyorum. Daha önce dile getirdiğimiz ve tekrar hatırlatmak istediğim bir konu daha var. Hastalıkla mücadelede netice alabilmek için ırk, inanç, gelişmişlik ayrımı yapmadan tüm dünyaya aşıyı ulaştırmak zorundayız" biliyorsunuzki bu illet taa Çin’deki 1 kişiyle tüm dünyayı sardı. Boşuna paranız var diye insanların hakkını yiyerek, ezerek, yada nüfusunuz kadar aşı bulmaya çalışmayın. Bundan Tüm dünya istifade ederse kurtulabileceğiz. Aksinin iddiasında ki tüm düşünceler bize göre yanlıştır. ifadelerini kullandı.

“LGBT” ile “KADINA ŞİDDETİN” ne alakası var? 

Kadına yönelik şiddetin son zamanlarda arttığına dikkat çeken Akpınar, "Düşünebiliyor musunuz bir eş sokak ortasında hanımını, çocuğunun gözleri önünde öldüresiye tekmeliyor. Bir başkası 4 çocuğunun gözü önünde hanımını öldürüyor. Diğeri dövüyor. Gerçekten Müslüman Türk toplumunun içinden bu caniler, bu sapıklar, bu hayvandan daha aşağı olan yaratıklar ne ara türedi, bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Meseleyi buradan bazıları İstanbul Sözleşmesi'ne getiriyor. İstanbul Sözleşmesi'ne karşı çıkanları, bu şiddeti uygulayanlarla aynı kefeye koyuyorlar. Malumunuz bizlerede aksini savunuyoruz diye sapkın diyen Zihniyetin aynısı bunlar. Kadına şiddeti önleyici tedbirler içeren hiçbir sözleşmeye, düzenlemeye, yönetmeliğe karşı değiliz. Biz hiçbir zaman toptancı bir anlayışla hareket etmedik. Biz Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinden yanayız. Sebebi ise sözleşmedeki maddelerden bazılarının Müslüman Türk toplumunun inancına, ahlakına aykırı maddeler olmasıdır. Müslüman Türk toplumunda LGBT'nin yeri yoktur. Kimse bunu bize özgürlük ya da yaşam hürriyeti adı altında dayatamaz. Normalmiş gibi gösteremez. Kadına şiddete hep beraber hayır diyelim ama bizim toplumumuzun ahlakına, inancına aykırı yaşam tarzlarını garanti altına alıp, bu topraklarda çoğalması için yol açan maddelere de gelin hep beraber karşı çıkalım. Şu zihniyeti artık terk edin. Aklınızca bir doğrunun arkasında 10 tane yanlışı saklayıp geçiremezsiniz. Bu millet gözlerini açtı artık. Kadının hakkını koruyalım ama arkasında sakladığınız diğer maddeleri çıkarın ki , o zaman ben sizin samimiyetinize inanırım" diye konuştu. 
Bu vesile ile bir konuya daha değinmek istiyorum. Malumunuz 8Mart dünya kadınlar günü nedeniyle ilçemizde bir dizi ziyaretlerde bulunduk. Huzurevimizdeki büyüklerimizi ziyaretimiz sırasında bizlerden bir ricaları olmuştu. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde, bir senedir dışarı hiç çıkamadıkları için hem psikolojik olarak hemde sağlık açısından oldukça kötü olduklarını ve eğer imkanlar dahilinde ise kaymakamlıktan yasaklı günde bir iki saat korunaklı olabilen bölgelerde hava almak istediler. Bizlerde durumu hemen ertesi gün  Sayın kaymakamımıza iletmek üzre randevu istedik ve üzülerek belirtiyorum, şu cevabı aldık, kesinlikle konuyla alakalı bakanlık kararları olduğu için dışarı çıkma imkanları her ne olursa olsun imkansız. Bizler kendisine teşekkür ve hemşehrilerimize balkondanda olsa huzurevimize sıkça ziyarete gitmelerini tavsiye ediyoruz. 

"Biz kuklaların had bildireceği ya da yıkabileceği bir ülke ve millet değiliz"

Arap Birliği'nin Türkiye hakkında yaptığı açıklamayı eleştiren Akpınar, "Terörle mücadele ve sınır güvenliği için sınır ötesi harekat yapan Türkiye'nin iç işlerine müdahale ettiği iddia edilen ülkelerin yarım asrı aşan süre Türkiye'ye yönelik terör eylemlerinin ve bunları gerçekleştiren örgütlerin yuvası niteliği taşıdığını tartışmak bile anlamsız olur. Türkiye, her adımı uluslararası hukuk sınırlarında bir meşru müdafaa yürütmektedir. Bizim açımızdan konunun tartışılacak herhangi bir yönü yoktur. Arap Birliği'ni oluşturan ülkelerin halkları yüzlerce yıl Türk yönetiminde yaşamışlar, bu dönemler tarihlerinin en huzurlu ve güvenli dönemleri olmuştur. İsyan edip, vatanlarını küresel emperyalizmin sömürüsüne teslim etmelerine, o günden beri tüm kaynaklarını halkları yerine Batı'ya aktarmalarına rağmen Türkiye'den sadece dostluk görmüşlerdir. Yunanistan'ın bu konuya dahil olma gayretleri ise siyasetin veya diplomasinin değil, belki mizahın konusu olabilir" biz Yunanistan için son sözümüzü söyledik. Aklını başına alır ümidindeyiz, sonradan başa gelen aklın faydasının olmadığının resmî, Ermenistan’da sergileniyor. Bakmasını tavsiye ederiz. değerlendirmesini yaptı.

"Bu, Türkiye devletine yapılmış saygısızlık ve küstahlıktır"

Kuzey Irak'ta Papa'nın ziyareti şerefine basılan puldaki Türkiye topraklarını da kapsayan haritayı eleştiren Akpınar, "Pul üzerinden sözde büyük Kürdistan propagandası yaptı. Papa'nın ziyareti şerefine bastırılan hatıra pulunda, Papa'nın başının üzerinde bulunan haritada Hatay, Sivas, Erzurum, Kars gibi birçok ilimiz, sözde büyük Kürdistan haritası içerisinde gösterilmiştir. Bu Türkiye devletine yapılmış saygısızlık ve küstahlıktır. Peki, şaşırdık mı? Şaşıran olmuştur. Onlar da aynı delikten aynı yılanlara defalarca ısırılmaktan usanmayan, ısırılmadıkları zaman bu yılanları ehlileştirdiklerini sanan zavallılardır. Oysa bu coğrafyada bu ülkenin mukadderatına kast eden düşman da, hain de biliyor ki Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin tarzı da, cibiliyeti de budur. Hiçbir kalıcı ve geçici mutabakatta sözünde durmaz. Bunlarla ekonomik ve güvenlik alanında ortak çıkarlar üretseniz dahi sürekli hainlik yapacaklar. Fırsat kollar. Hele sırtlarını sağlam bir güce dayasınlar, tıpkı 2007'de 'Türkiye bizden PKK yetkililerini istiyor. Kürt yetkililerin yakalanması ve teslim edilmesi gerçekleşmeyecek bir rüyadır. Biz, değil bir Kürt'ü bir Kürt kedisini bile Türkiye'ye teslim edemeyiz' diyen Talabani rolüne bile bürünebilirler. Bu Barzani ve şürekasını Talabani düşüncesinden ayrı görmemeliyiz. Bir PKK'lıyı bile kendi çıkarları ile uyuşmuyor ise vermezler. Ne Talabani ne Barzani hiçbir zaman mücadele etmemiştir. Öyle olsaydı oralarda bu kadar terörist barınabilir miydi" ifadelerine yer verdi.

"Bu kora kor verilen ve binlerce şehit verilen bir mücadeledir"

Barzani tarafından Papa'nın ziyareti için özel bastırılan paraların hafife alınmayacak bir konu olduğuna dikkat çeken Akpınar, "Bu pul meselesi bazı kesimlerce oldukça önemsiz, hatta komik bir gelişme olarak görülebilir veya karşılanabilir. Bazıları sözde Kürdistan hülyasını, Yunan toplumunun Megali İdea'sı olarak görebilir. Ama bu hain güruh bu doğrultuda 40 yıldır bizimle terör yoluyla mücadele etmeye ve kan dökmeye devam ediyor. Yani anlayacağınız bu masum bir kağıt üstü semboller savaşı değildir. Bu kora kor verilen, binlerce şehit verilen bir mücadeledir. Bunların hedefi Türk devletini fırsat bulunca yıkmaktır. Bunların hayali Türkiye'nin bazı kesimlerini de içine alarak terör devleti kurmaktır. O yüzden yılanın başını küçükken ezmek gerekir. Bu milleti kimse silahla tehdit edemez. Gün gelecek bu topraklarda ne Amerika ne Rusya ne de başka devlet kalmayacak. Ama o gün Türkiye hala ayakta olacak" ifadelerini kaydetti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.