LASTİK İŞ

DÜNYA TÜRKİYE’SİZ OLAMAZ

Gündem 15.06.2020 - 10:23, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:16
 

DÜNYA TÜRKİYE’SİZ OLAMAZ

Dünyaya gelmiş geçmiş her topluluğun, her kavmin, her milletin kendine özgü karakteristik özellikleri, gelenekleri, görenekleri davranış biçimleri vardır. Bazı olaylar karşısında adeta bir refleksmiş gibi bu özelliklerini ortaya koyduklarını görürüz. Biz de Türk Milleti olarak bu mümbit Anadolu topraklarına uzaydan gelmedik. Bizden önce atalarımız Osmanlılar, onlardan önce Selçuklular, Anadolu’ da varlıklarını sürdüren irili ufaklı beylikler, derken Orta Asya’ya kadar gideriz. Öncesinde bu topraklarda yaşayanlar da var tabi ve sözün özü imbiklerden süzülüp büyük bir millet olmuşuz. Bu dün böyleydi, bugün de böyle ve yarında böyle olacaktır inşallah. Atalarımızın gösterdiği davranış biçimlerinin, bugün bizde olmadığını mı sanıyorsunuz? Şayet öyle olsaydı bugün bu vatan bizim olmazdı. Onların, düşmandan kaçmayıp kanla canla vatan ettikleri bu toprakları, bizde bugün gözü çıkası o düşmanlara karşı hala kan ile can ile korumaya çalışıyoruz. “Bu ay şehidimiz yok!” dediğimiz bir gün dahi yoktur. Maalesef bu topraklarda yaşamanın bedeli şehitsiz olmuyor işte… Atalarımızdan bize miras kalan daha neler var derseniz? İnsana insan gibi davranma, insanlara yardım etme, misafire saygı gösterme, fethettiği topraklarda bile asimilasyon yapmama, kadına-çocuğa merhametli davranma gibi daha birçok örnekler getirilebilir. Bizde Türkiye olarak bugün bunları yapmaya çalışıyoruz. Devlet-Millet geleneğimizde bunlar var. Bunları yapmamak, karakterimize, yaradılışımıza aykırı! Dedim ya adeta bir refleks olarak kendiliğinden vuku bulan haller bunlar. Fransa Kralı İspanya’ya karşı yaptıkları savaşı kaybedip esir düşünce, Osmanlı Padişahı Kanuni’ye mektup yazarak yardım ister. Kanuni bir mektupla destek vereceğini bildirince (1526), Fransa, İspanya istilasından kurtulur. İsveç, 1742 yılında Rusya karşısında zor durumda kaldığında 1. Mahmut imdadına yetişir, yine İsveç 1876 yılında yaşadığı kıtlık sebebiyle yardım talep ettiğinde Osmanlı hemen buğday gönderir. 19. Yüzyılın hemen başlarında yaşanan şiddetli kıtlık sebebiyle büyük sıkıntılar yaşayan İngiliz halkının imdadına 3. Selim buğday desteği ile karşılık verir. Yine 1947 yılında İngiltere de selden zarar görenlere Türkiye yardım eder. Bir ada devleti olan İrlanda’ya 1847 yılında Abdülmecit tarafından para ve buğday yardımı yapılması, üstelik İngiliz ablukasına rağmen yardımları ulaştırabilmesi bugün bile İrlanda halkının belleğindedir. Ayrıca İrlanda bu vefayı bize Lozan’da hep bizden yana oy kullanarak göstermiştir. Lozan’da bulunan Yahya Kemal’in anılarında konu ile ilgili göz yaşartıcı hatıraları vardır. Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerdeki sel baskınlarında, İtalya’da volkan patlamasında Osmanlı bu ülkelerin daima yanında olmuştur. Avrupa’dan çeşitli zamanlarda çıkartılan ve hatta Nazi soykırımından kaçan, daima Osmanlıyı, Türkiye’yi güvenli liman olarak gören Musevileri unutmamak lazım.   Suriyeli, Iraklı, Afganlı daha birçok etnik kökenli insanlara bugün Türkiye elini uzatıyorsa, bu sadece inanç örtüşmesinden dolayı bir yardım olarak algılanmamalıdır. Yapılanlar, geleneklerimizden gelen bir refleks, damarlarımızda akan asil kanın tezahürüdür. Bizim insana, insani değerlere, dünya barışına, yardımlaşmaya önem verişimiz çok yüksek seciyeli bir millet oluşumuzdandır… Bu zor günlerde ve süreçte dünyanın süper gücü olarak görülen Amerika’ya bile kendi çapımızda yardım gönderebiliyorsak, bırakın tartışmayı ve küçümsemeyi, varın siz bunun şerefini ve onurunu doyasıya yaşayın bence. Ey aziz milletim, kıymetli okuyucularım, bu sebeple diyorum ki: Bırakın Avrupa’yı “Dünya bile Türkiyesiz Olamaz!” Sağlıcakla kalın. Sevgiyle kalın.        

Dünyaya gelmiş geçmiş her topluluğun, her kavmin, her milletin kendine özgü karakteristik özellikleri, gelenekleri, görenekleri davranış biçimleri vardır. Bazı olaylar karşısında adeta bir refleksmiş gibi bu özelliklerini ortaya koyduklarını görürüz. Biz de Türk Milleti olarak bu mümbit Anadolu topraklarına uzaydan gelmedik. Bizden önce atalarımız Osmanlılar, onlardan önce Selçuklular, Anadolu’ da varlıklarını sürdüren irili ufaklı beylikler, derken Orta Asya’ya kadar gideriz. Öncesinde bu topraklarda yaşayanlar da var tabi ve sözün özü imbiklerden süzülüp büyük bir millet olmuşuz. Bu dün böyleydi, bugün de böyle ve yarında böyle olacaktır inşallah.

Atalarımızın gösterdiği davranış biçimlerinin, bugün bizde olmadığını mı sanıyorsunuz? Şayet öyle olsaydı bugün bu vatan bizim olmazdı. Onların, düşmandan kaçmayıp kanla canla vatan ettikleri bu toprakları, bizde bugün gözü çıkası o düşmanlara karşı hala kan ile can ile korumaya çalışıyoruz. “Bu ay şehidimiz yok!” dediğimiz bir gün dahi yoktur. Maalesef bu topraklarda yaşamanın bedeli şehitsiz olmuyor işte…

Atalarımızdan bize miras kalan daha neler var derseniz? İnsana insan gibi davranma, insanlara yardım etme, misafire saygı gösterme, fethettiği topraklarda bile asimilasyon yapmama, kadına-çocuğa merhametli davranma gibi daha birçok örnekler getirilebilir. Bizde Türkiye olarak bugün bunları yapmaya çalışıyoruz. Devlet-Millet geleneğimizde bunlar var. Bunları yapmamak, karakterimize, yaradılışımıza aykırı! Dedim ya adeta bir refleks olarak kendiliğinden vuku bulan haller bunlar.

Fransa Kralı İspanya’ya karşı yaptıkları savaşı kaybedip esir düşünce, Osmanlı Padişahı Kanuni’ye mektup yazarak yardım ister. Kanuni bir mektupla destek vereceğini bildirince (1526), Fransa, İspanya istilasından kurtulur.

İsveç, 1742 yılında Rusya karşısında zor durumda kaldığında 1. Mahmut imdadına yetişir, yine İsveç 1876 yılında yaşadığı kıtlık sebebiyle yardım talep ettiğinde Osmanlı hemen buğday gönderir.

19. Yüzyılın hemen başlarında yaşanan şiddetli kıtlık sebebiyle büyük sıkıntılar yaşayan İngiliz halkının imdadına 3. Selim buğday desteği ile karşılık verir. Yine 1947 yılında İngiltere de selden zarar görenlere Türkiye yardım eder.

Bir ada devleti olan İrlanda’ya 1847 yılında Abdülmecit tarafından para ve buğday yardımı yapılması, üstelik İngiliz ablukasına rağmen yardımları ulaştırabilmesi bugün bile İrlanda halkının belleğindedir. Ayrıca İrlanda bu vefayı bize Lozan’da hep bizden yana oy kullanarak göstermiştir. Lozan’da bulunan Yahya Kemal’in anılarında konu ile ilgili göz yaşartıcı hatıraları vardır. Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerdeki sel baskınlarında, İtalya’da volkan patlamasında Osmanlı bu ülkelerin daima yanında olmuştur. Avrupa’dan çeşitli zamanlarda çıkartılan ve hatta Nazi soykırımından kaçan, daima Osmanlıyı, Türkiye’yi güvenli liman olarak gören Musevileri unutmamak lazım.

 

Suriyeli, Iraklı, Afganlı daha birçok etnik kökenli insanlara bugün Türkiye elini uzatıyorsa, bu sadece inanç örtüşmesinden dolayı bir yardım olarak algılanmamalıdır. Yapılanlar, geleneklerimizden gelen bir refleks, damarlarımızda akan asil kanın tezahürüdür. Bizim insana, insani değerlere, dünya barışına, yardımlaşmaya önem verişimiz çok yüksek seciyeli bir millet oluşumuzdandır…

Bu zor günlerde ve süreçte dünyanın süper gücü olarak görülen Amerika’ya bile kendi çapımızda yardım gönderebiliyorsak, bırakın tartışmayı ve küçümsemeyi, varın siz bunun şerefini ve onurunu doyasıya yaşayın bence.

Ey aziz milletim, kıymetli okuyucularım, bu sebeple diyorum ki:

Bırakın Avrupa’yı “Dünya bile Türkiyesiz Olamaz!”

Sağlıcakla kalın. Sevgiyle kalın.

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.