LASTİK İŞ

GAZETECİLİĞİN RUHUNA EL FATİHA !

10.01.2018 - 17:38, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:16
 

GAZETECİLİĞİN RUHUNA EL FATİHA !

10 Ocak … Yani “ Çalışan Gazeteciler Günü”… Aslına bakarsanız günümüzde, Bazı “  özel” kalemler hariç, Çalışanı da çalışmayanı da sürünmektedir bugün… Abartı değil, Şu anda İstanbul da çalışan gazeteciler dahilhaberciler  Günümüz yaşam koşullarının çok çok altında maaşlarla görev yapmaktadır… İzmit basınını saymıyorum bile… Durum böyle olunca da, İyi muhabirler yetişmemekte, Gazetecilik, üç beş yalakanın elinde heder olup gitmektedir… Siyasete , siyasetin gazeteler üstündeki etkisine girmeye gerek bile yok.. Çünkü her devirde, Siyasetçi ve gazete patronu kol kola olmuş, Karşılıklı al gülüm ver gülümle işler yürümüştür… Simavi ve Dinç Bilgin’den sonra ortalıkta “ gazeteci” kökenli patronda kalmamış, Müteahhit, iş adamı ya da bir takım karanlık tipler gazete patronluğu yapar olmuştur.. Basın, geçmişte de aynı çizgisinde işine geldiğine “ yalakalık” yaptığı gibi, Bu günde hiç değişmemiş, Haberler ve yormular adeta “ emir komuta” ile sayfalara aktarılmıştır… Peki okurun, vatandaşın hiç mi suçuı yoktur.. Bizim, maça, rakıya,eğlenceye, ota samana para bulan necip vatandaşımız, “ Şurdan bir gazete alayım” dememiş, Ancak başına gelen her kötü olayda “ Basın uyuyo rmu ?, şerefsiz basın” diye höykürmeyi bilmiştir… Japonya da tek bir gazetenin tirajı 3 milyon iken, Türkiye de en iyi dönemde bile bu rakamlar yakalanamamıştır.. Sonuçta, patronundan muhabirine, Yalaka, yavşak, vıcık vıcık bir “basın dünyamız” olmuştur… Gazeteciliğin ruhuna  hep birlikte El – Fatiha diyebiliriz.

10 Ocak …

Yani “ Çalışan Gazeteciler Günü”…

Aslına bakarsanız günümüzde,

Bazı “  özel” kalemler hariç,

Çalışanı da çalışmayanı da sürünmektedir bugün…

Abartı değil,

Şu anda İstanbul da çalışan gazeteciler dahilhaberciler 

Günümüz yaşam koşullarının çok çok altında maaşlarla görev yapmaktadır…

İzmit basınını saymıyorum bile…

Durum böyle olunca da,

İyi muhabirler yetişmemekte,

Gazetecilik, üç beş yalakanın elinde heder olup gitmektedir…

Siyasete , siyasetin gazeteler üstündeki etkisine girmeye gerek bile yok..

Çünkü her devirde,

Siyasetçi ve gazete patronu kol kola olmuş,

Karşılıklı al gülüm ver gülümle işler yürümüştür…

Simavi ve Dinç Bilgin’den sonra ortalıkta “ gazeteci” kökenli patronda kalmamış,

Müteahhit, iş adamı ya da bir takım karanlık tipler gazete patronluğu yapar olmuştur..

Basın, geçmişte de aynı çizgisinde işine geldiğine “ yalakalık” yaptığı gibi,

Bu günde hiç değişmemiş,

Haberler ve yormular adeta “ emir komuta” ile sayfalara aktarılmıştır…

Peki okurun, vatandaşın hiç mi suçuı yoktur..

Bizim, maça, rakıya,eğlenceye, ota samana para bulan necip vatandaşımız,

“ Şurdan bir gazete alayım” dememiş,

Ancak başına gelen her kötü olayda “ Basın uyuyo rmu ?, şerefsiz basın” diye höykürmeyi bilmiştir…

Japonya da tek bir gazetenin tirajı 3 milyon iken,

Türkiye de en iyi dönemde bile bu rakamlar yakalanamamıştır..

Sonuçta, patronundan muhabirine,

Yalaka, yavşak, vıcık vıcık bir “basın dünyamız” olmuştur…

Gazeteciliğin ruhuna  hep birlikte El – Fatiha diyebiliriz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.