''KISITLAMADA EV ZİYARETLERİ YAPMAYALIM''

Gölcük İlçe Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Çolular, koronavirüsle mücadelede artan vaka sayılarının önüne geçilmesi amacıyla yarın akşam saat 19.00’da başlayıp 17 Mayıs sabahı saat 5.00’da sona erecek olan tam kapanma tedbirleri, aşılamadaki son durum ve virüsten korunma konuları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Müdür Çolular yaptığı açıklamada, “Bizim vaka sayılarımız, tedbirler ve kısıtlamalarla paralellik gösteriyor. Kısıtlamalar geldiği ve vatandaşlar tedbirlere daha çok riayet ettiği zaman vaka sayıları düşme eğilimine geçiyor. Serbestlik başladığı, maske ve mesafe kurallarına riayet etmeyip toplu etkinlikler düzenlediğimiz zaman maalesef vaka sayıları artıyor. 2020 Mart ayından beri süreci bu şekilde görüyoruz. Üçüncü dalga diyebileceğimiz bir dönemi yaşıyoruz. İlkini sürecin başındayken zaten yaşadık. Daha sonra Kasım-Aralık bandında ciddi bir vaka artışı ile karşı karşıya kaldık. En sonda Nisan ayı içerisinde böyle bir hadise yaşadık. Şimdi Gölcük ilçesi için konuşacak olursak ilçemizde vaka sayıları, özellikle 100 bin nüfusa oranla diğer ilçeler ve illerle mukayese ettiğimiz zaman görece olarak iyi bir durumdaydı. Nisan başına kadar durum böyleydi” dedi.  ‘YÜKSELİŞ TRENDİNDE HIZ KIRILDI’ Sözlerine devam eden Müdür Çolular, “Ancak özellikle Kocaeli’nin batı yakasındaki Darıca, Çayırova, Gebze gibi ilçelerimize ve İstanbul’a yakınlık sebebiyle ilimizdeki vaka sayıları artış gösterdi ve bu artış, diğer ilçelerde de gözüktü. Bu zaten normal bir şey çünkü serbest dolaşımın olduğu her yerde maalesef tedbirleri de gevşettiğimiz ve kurallara riayeti azalttığımız zaman bu tarz hususlar meydana gelebiliyor. Bu beklenen bir hadise. Şimdi Nisan ayında yaşadığımız pikte, çok şükür ki Kasım ayındaki pik kadar çok ciddi bir sıkıntı yaşamadık. Özellikle son alınan tedbirlerle birlikte vaka sayılarındaki bu yükseliş trendinde bir kırılma gördük. Hızı kırıldı en azından. Belli bir tepe noktasına geldi ve bu haftadan itibaren de düşme eğilimine geçeceğini düşünüyoruz. Özellikle de bu 17 günlük kapanma da bunda çok ciddi etki oluşturacaktır. İnşallah bu yaşadığımız son dalga olur ve böyle büyük salgın gibi toplu bir şekilde insanları etkileyen, hastaneye yatıran hadiselerle karşılaşmayız” ifadelerini kullandı.  ‘MÜMKÜN OLDUĞU KADAR KURALLARA UYMAMIZ LAZIM’ Müdür Çolular, açıklamalarının devamında “Dönem dönem küçük ataklar olacaktır ama kontrol edilebilir düzeyde kalırsa hem kaybettiğimiz vatandaşlar çok az olur hem de hastaneleri daha sağlıklı bir şekilde kontrol edebiliriz. Dolayısıyla umudumuz, bundan sonrasında en azından ciddi bir salgın ve dalga ile karşı karşıya kalmamaktır. Bununla karşı karşıya kalmamak için neler yapabiliriz? Birincisi, 17 günlük kapanma döneminde mümkün olduğu kadar kurallara uymamız lazım. Tedbirlerle birlikte sosyal hayatımıza belli kısıtlamalar geliyor. Belki sevdiklerimizi bayramda göremeyeceğiz ama bu tedbirler gerekliydi ve bu tedbirlere uymamız lazım. Sadece temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek olan şeyleri temin edip mümkün mertebe bu süreci evde izolasyonla geçirmemiz lazım. Toplu organizasyonlar, komşu ve akraba ziyaretlerini yapmamamız lazım” dedi.  ‘EV KADINLARINDAKİ BULAŞ ORANLARI YÜZDE 30’LARDA’ Müdür Çolular, “Kısıtlamalar geldiği zaman ana arterlerde polis kontrol noktaları oluyor ama her sokak başında maalesef böyle kontroller olmuyor. Dolayısıyla evler içerisinde bu tarz gidiş ve gelişler olabiliyor. Gerçekten bu durum sıkıntı çıkarabildiği için dikkatli olunması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü aile içerisinde bulaşlar hala çok yüksek. Ev kadınlarındaki bulaş oranları yüzde 30’larda. Yüzde 25’i işçiler oluşturuyor. Bunların bir kısmı işyerinde hastalanıp eve getirebiliyor ama bir kısmı da ev oturmaları ve gün organizasyonları sonrasında ev kadınlarına bulaşarak ailenin diğer üyelerine geçebiliyor. Dolayısıyla bizim en çok üzerinde durduğumuz nokta şu: 17 günlük kapanma durumunda hane halkının hane içerisinde kalması, dışarıdan mümkün mertebe misafir kabulünün olmaması, toplu organizasyonların yapılmamasıdır. Bayram arifesindeyiz. Dolayısıyla bu tarz etkinliklere 17 günlük sürede ne kadar riayet edersek önümüzü rahat görme imkanımız da o kadar fazla olacak. Hanemizde kalalım, zorunlu ihtiyaçlarımızı giderelim, zamanımızı evimizde geçirelim. Zaruri olmayan şeyleri erteleyelim” diye konuştu.  ‘HEDEF NÜFUSUMUZ 47 BİN OLDU’ Aşı konusuna değinen Müdür Çolular, “Sağlık Bakanlığı’nın güncellenen bir tablosu var. Öncelikli gruplar açıklanıyor ve hedef nüfusumuz değişiyor. Bizim son hedef nüfusumuz 47 bin. 47 binin 30 bini aşısını olmuş. Bu da yaklaşık olarak yüzde 63-64’e tekabül ediyor. Bizim yüzde 80’lere geldiğimiz bir dönem vardı. Yeni hedef nüfusumuz açıklandıkça, bu kişiler aşılanana kadar bu oranlar düşebiliyor. İki aşımız var: Biri Sinovac, biri de Biontech. Sinovac inaktif, Biontech ise mRNA teknolojisi ile üretilen bir aşı. Sürecin başında Sinovac vardı ve vatandaşlar Biontech’i soruyordu. Şimdi de Biontech var ve vatandaşlarımız Sinovac aşısını soruyor. Sinovac aşısı ile alakalı stok durumumuzda bir azalma olmasından dolayı 3 Mayıs’a kadar birinci doz Sinovac aşısının yapımı durduruldu. 3 Mayıs’tan sonra vatandaşlar isterse randevu alabiliyorlar. Bu süre zarfında Biontech aşısı yapılabiliyor. Sadece mesai saatlerinde değil, mesai saatleri sonrasında da Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi’nde Biontech aşısı yapılabiliyor” dedi.  ‘AŞI RANDEVUSU ALDIYSAK MUHAKKAK GİDELİM’ Vatandaşlara aşı konusunda uyarıda bulunan Müdür Çolular, “Biontech aşısı ile alakalı olarak vatandaşlarımızı şu konuda uyarmamız lazım: Sinovac aşılarında tek doz çıkıyor ve bu aşının saklama koşulları kolay. Biz onu normal aşı dolaplarımızda saklayabiliyoruz. Ancak Biontech, özellikli bir aşı. Bu, eksi 70 derecelerde olan bir dondurucularda saklanıyor ve aşı randevusuna göre aşılar çıkarılıyor. Aşılar çözündürülüyor ve her bir tüpten 6 doz aşı çıkıyor. Randevu alıp o randevuya gitmezsek size yapılmayan aşı zayi oluyor ve başkasına yapılamıyor. Dolayısıyla bu bir milli servettir. Eğer aşı randevusu aldıysak muhakkak aşıya gidelim ve aşımızı olalım. Şu anda aşı sırası gelmeyip aşıyı bekleyen milyonlarca vatandaş var. Dolayısıyla tek bir doz aşının bile zayi olmaması lazım. Bu konuda daha özverili davranmamızı tavsiye edebiliriz” dedi.  ‘TEHDİT OLDUĞU MÜDDETÇE KURALLARA HARFİYEN DİKKAT EDELİM’ Çolular, “Dışarıya denetime çıktığımız zaman vatandaşların maske kullanma konusunda dikkatli olduklarını görüyoruz ama maske bazen tam yeterli olmuyor. Virüs damlacık yoluyla bulaştığı için sosyal mesafe de çok önemli. Dolayısıyla vatandaşlar, maske taktıkları için bana bir şey olmaz düşüncesinde olmasınlar ve mesafelerini korusunlar. Aşılar yüzde 100 koruyucu değil. Dünyada çoğu aşıya baktığımız zaman, koronavirüs hastalığına baktığımız zaman yüzde 100 koruyucu diyebileceğimiz bir aşı yok. İki doz aşımızı olsak da kurallara riayet edelim. Çünkü toplumda belli bir bağışıklığa ulaşmamız lazım ki en azından toplumda bulaştırıcılığı kırdık diyebilelim. O durumda zaten maske takılması ve önlemler gevşetilecektir. Koronavirüs tehdidi olduğu müddetçe aşılı da olsak, muhakkak maske, mesafe ve temizlik kurallarına harfiyen dikkat edelim. Kalabalık ortamlarda bulunmamaya dikkat etmemiz lazım” şeklinde sözlerini tamamladı.