SALMAN ‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VE DEMOKRATİK DEĞERLER ADINA ENDİŞELİYİZ!’
TOPLUMDA ENDİŞE VE GÜVENSİZLİK YARATMAKTADIR
Hukukun üstünlüğü ilkesi, keyfi uygulamalara yer bırakmayan, adil, şeffaf ve öngörülebilir bir hukuk sistemini zorunlu kılar. Diyen Başkan Salman “Ancak son yaşanan olaylar, demokratik teamüller ve hukuk devleti ilkeleri açısından ciddi kaygılar uyandırmaktadır. Bir belediye başkanının önce hukuksuz bir şekilde diplomasının iptal edilmesi, ardından gözaltına alınması, halkın iradesine açık bir müdahaledir. Seçilmiş belediye başkanlarının, sabaha karşı operasyonlarla gözaltına alınmaları, toplumda endişe ve güvensizlik yaratmaktadır. Kamuoyunda oluşturulan algı operasyonları ve hukukun araçsallaştırılması, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmekte ve adalet duygusunu zedelemektedir. Demokrasinin temeli, halkın seçtiği yöneticilerin görevlerini özgürce yerine getirmesidir” dedi.
DEMOKRATİK DEĞERLERE SAHİP ÇIKMAK TEMEL BİR TÜKETİCİ HAKKI
Başkan Salman açıklamasına “Unutulmamalıdır ki insan hak ve özgürlüklerinin, hukukun üstünlüğünün, bağımsız ve tarafsız bir yargının olmadığı bir ülkede tüketici haklarından da söz etmek mümkün olmayıp bireylerin ekonomik ve sosyal haklarının korunması da imkânsız hale gelmektedir. Kişi hak ve hürriyetinin, anayasal hakların, en temel hak olan özgür yaşamanın, düşünce ve ifade hürriyetinin gasp edilmesi kabul edilemez. Bu nedenle demokratik değerlere sahip çıkmak, yalnızca siyasi bir mesele değil, aynı zamanda temel bir tüketici hakkı mücadelesidir.
SAĞLIK VE YAŞAM HAKKININ İHLALİDİR
Başkan Salman “Önceden izin almaya gerek olmayan ve Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenmesi”nin yasaklanma kararını da içeren bu süreçte; Yaklaşık 42 saat süresince Bant Daraltma uygulaması Haberleşme Hakkı’nın İhlali, Bazı yolların trafiğe kapatılması, cadde ve sokaklara girişlerin engellenmesi, toplu ulaşım araçlarına kısıtlama getirilmesi Seyahat Hakkının İhlali, ve toplum üzerinde kullanılması insanlığa karşı işlenen bir suç sayılmalıdır.
TÜKODER olarak; hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını, adil ve şeffaf yargı süreçlerinin işletilmesini ve her bireyin hukuk önünde eşit muamele görmesini, insan hak ve özgürlüklerini savunuyoruz. Hukukun bir baskı aracı olarak kullanılmaması, adaletin ve demokrasiye inancın korunması açısından gereklidir” şeklinde sözlerini tamamladı.