Genel Merkez Kadın Kolları tarafından düzenlenen "Milli Şahlanış başlıyor, Saadet meclise yürüyor" konulu eğitim kampı hakkında değerlendirmede bulunan Kadın Kolları Başkanı Fatma Bay "Kadın Kolları Genel Başkanı Ebru Asiltürk, Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk ve genel başkan yardımcıları Mesut Doğan, Temel Karamollaoğlu, Atik Ağda, İsmail Hakkı Akkiraz, Muhittin YıldırımMehmet Karaman, Hasan Bitmez ve Genel Başkanımız Mustafa Kamalak'la birlikte güzel bir eğitim geçirdik. Bu eğitime bin 400 kadın kolları üyesi katıldı. Bunlar sadece il ve ilçe yönetimlerinde görevli arkadaşlardı. Çok verimli bir eğitim oldu. Eğitim programında etkili iletişim ve seçim çalışmaları onusunda bilgiler verildi. Genel Merkezimizde çok iyi ağırlandık. Çok teşekkür ediyoruz" dedi.
"4 TEMEL FARKIMIZ VAR"
Bay Mustafa Kamalak'ın eğitimde yaptığı açıklamalarında çok değerli olduğunu belirterek "Genel Başkanımız 4 temel farktan bahsetti. Birincisi yön farkı. Biz yönümüzü Doğu’ya, onlar ise Batı’ya çevirmişler. Biz kardeşlerimize doğru, onlar baba katillerine doğru koşuyorlar. İkincisi yer farkıdır. Bizler mazlumların yanındayız. Bizim dışımızdakilerin tamamı zalimlerin yanındadırlar. Üçüncüsü ölçülerimiz faklıdır. Bizim dışımızdaki partiler AB’ye yani Haçlı Birliği’ne girmek istiyorlar bizler ise, İslam Birliği kurmak istiyoruz. Dördüncüsü ise, amaçlarımız farklıdır. Onlar Batı kulübüne girmek için mücadele veriyorlar. Bizim amacımız ise, İslam Birliği’nin tesisi için sadece Türkiye’de değil, bütün İslam coğrafyasında mazlumların sesi olmak. Bu değerlendirmeler bizim içinde çok önemli" dedi.
"FATİH SULTAN MEHMET HAN'I UNUTMADIK"
Başkan Bay Fatih Sultan Mehmet'in doğum günü münasebeti ile ilgili açıklamada yaptı. Bay "Tarihe destan yazan Fatih Sultan Mehmet Han'ın bugün doğum gnü. Bu anlamlı günde kendisini bir kez daha rahmetle anıyoruz. Daima öğrenmeyi amaçlayan, iyi bir kişiliğe sahip olduğu gibi iyi bir kumandan, güçlü bir devlet adamı ve devrine kıyasla çok açık fikirli, geniş kültürlü Batı’ya çok yakın bir hükümdardı. İlim adamları ile çok yakın ilişki içinde bulunmuş, ülke içinde ilmin gelişmesini sağladığı gibi, Batı’dan da sanatçıları getirerek, Doğu ve Batı medeniyetinin kaynaşmasını sağlamıştır. En büyük isteği İstanbul’u almaktı ve bunu da çok genç yaşta başararak, Ortaçağ’dan Yeniçağ’a geçişi sağladı. Kendi dönemine kadar devam eden örf anene ve gelenekleri, saltanat usulü kuralını kurarak devlet idaresine yeni bir düzen getirdi. Osmanlı Devleti’nin dünya devleti olması için her fırsatı değerlendirdi ve İstanbul'u fethetti" dedi.