SALMAN 'DOĞA, YAŞAM ALANLARI VE KAMU YARARI TEHDİT ALTINDA!'
TÜKODER - Tüketiciyi Koruma Derneği Gölcük Şube Başkanı Rıdvan Salman TBMM'ye sunulan ve 19 Haziran'da büyük bir aceleyle komisyon gündemine alınan "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi",yle ilgili açıklama yaptı. Salman “ Bu yasa sadece doğayı ve çevreyi değil, tüketicinin gıdaya erişim hakkını, sağlıklı yaşam hakkını ve ekonomik geçim güvencesini de hedef almaktadır. Kısacası bu teklif, doğa talanına bir kılıf, ranta güvence ve gıda hakkının da gaspıdır”dedi.
Yapılan Açıklamada; 13 Haziran 2025 tarihinde TBMM'ye sunulan ve 19 Haziran'da büyük bir aceleyle komisyon gündemine alınan "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi", masum görünen başlığına rağmen, içeriğiyle doğamıza, ortak yaşam alanlarımıza ve kamusal haklarımıza yönelik ciddi bir tehdit barındırmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan Kanun Teklifi; "Şirketlere Özel" ve "Adrese Teslim" bir kanun teklifidir. Sadece zeytin ağaçları değil, su varlıklarımız, tarım alanlarımız, ormanlarımız torba yasa eliyle yok edilecektir.
Komisyon toplantısında yasa köylülere, üreticilere, bilim insanlarına sorulmadan geçirilmeye çalışılmakta, üreticinin sesi yok sayılmaktadır. Resmi başvuru yapan kurumlar, köylü, çiftçi, stk'lar komisyona alınmazken; termik santral temsilcileri, madeni savunan şirket temsilcileri içeri alınıyor. Başka bir ifadeyle; zeytini sökenler komisyon salonunda, zeytinliği sökülenler komisyon dışında bırakılıyor!
Teklif, bir torba içinde;
- Maden Kanunu'nu,
- Zeytincilik Kanunu'nu,
- Mera Kanunu'nu,
Orman ve Çevre Mevzuatını,
Elektrik ve Enerji Piyasasına ilişkin düzenlemeleri tek tek etkisizleştirmeyi hedeflemektedir.
Bu düzenleme yasalaşırsa;
- Zeytinlikler maden ocaklarına,
Meralar, Su Havzaları enerji projelerine,
Ormanlık alanlar, SIT alanları imar baskısına,
- Doğal yaşam alanlarımız ve vatandaşın tapulu arazisi özel şirketlerin hizmetine sunulacaktır.
Bu durum sadece vicdana, akla, bilime ve yaşam hakkına değil, Anayasa'ya da açıkça aykırıdır! Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Madde 10 Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz." demektedir.
Zeytinime Dokunma, Doğama El Sürme!
Oysa zeytinlikler, bu ülkenin binlerce yıllık tarım mirasıdır.
Sadece kırsal ekonominin değil, aynı zamanda sağlıklı, güvenli ve ekonomik gıdaya erişimin temelidir. Zeytin, soframızdaki yağın, çocuklarımızın beslenmesinin, halkın sağlıklı yaşam hakkının güvencesidir.
Mera Bizim, Orman Bizim, Bu Memleket Hepimizin!
Meralar ise hayvancılığın can damarıdır.
Et, süt ve süt ürünlerine ulaşımda, fiyat artışlarını önlemenin, kırsal üretimi sürdürmenin ve yerli hayvancılığı desteklemenin en önemli altyapısı meralardır. Meralardan vazgeçmek, doğrudan halkın sofrasındaki temel gıdadan vazgeçmektir.
Sağlıklı Gıda Hakkı, Doğanın Korunmasıyla Başlar!
TÜKODER - Tüketiciyi Koruma Derneği olarak uyarıyoruz:
Bu yasa sadece doğayı ve çevreyi değil, tüketicinin gıdaya erişim hakkını, sağlıklı yaşam hakkını ve ekonomik geçim güvencesini de hedef almaktadır. Kısacası bu teklif, doğa talanına bir kılıf, ranta güvence ve gıda hakkının da gaspıdır.
Birlikte Durursak Kazanırız!
Milletvekillerine çağrımızdır: Bu yasa güçsüzün değil, güçlünün, halkın değil, şirketlerin yararınadır. Vicdanınızla, anayasal sorumluluğunuzla ve halktan aldığınız yetkiyle hareket ederek bu teklifi reddedin. Şirketleri değil; halkı, köylüyü koruyun!
Kamuoyuna çağrımızdır:
Bugün susarsak, yarın çocuklarımızın sofrasına koyacak bir dilim ekmeği bile bulmakta zorlanabiliriz. Doğamıza, gıdamıza, geleceğimize sahip çıkalım!