HASTANE PERSONELİNE KUDUZ EĞİTİMİ

Uz. Dr. Selma Çakır, "Kuduz, genellikle hastalığı taşıyan bir hayvanın ısırmasıyla bulaşan önlenebilir bir viral hastalığıdır. Ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde
daha sık olarak kedi, köpek ve sığırlarda görülmektedir. Bakanlığımıza yılda yaklaşık 180 Bin kuduz şüpheli temas insan olgusu bildirimi yapılmaktadır. Bildirilen bu olguların çoğunluğu da kuduz korumasına alınmaktadır. Bu şekilde birçok kişinin hayatı kurtarılmakta olup ancak bazı yıllar 1 veya 2 insan kuduz vakasına bağlı ölüm görülmektedir" dedi.

Dr. Çakır, "Kuduzdan korunmak için, kedi ve köpekler kuduza karşı mutlaka aşılanmalıdır. Evcil hayvanların, başıboş veya vahşi hayvanlarla temas etmesine engel olunmalıdır. Çevrede başıboş, hasta, garip davranışlar sergileyen veya ölmüş hayvan görüldüğünde ilgili yerler haberdar edilmelidir (belediyeler, muhtarlıklar, İl ve İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri gibi). Kuduz şüpheli temas söz konusu olduğunda ise, yara veya ısırık bölgesi hiç vakit kaybedilmeden bol akarsu ve sabunla iyice yıkanmalı ve arkasından tentürdiyot gibi iyotlu antiseptikler uygulanmalıdır. Göz, ağız veya burun şüpheli temasa maruz kalmışsa, bu bölgeler birkaç dakika içinde bol suyla yıkanmalıdır. Kuduz şüpheli temasa maruz kalan kişi yukarıda belirtilen uygulamaları yaptıktan sonra derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeli ve Dünya Sağlık Örgütünce kabul edilen aşılama programı aksatmadan uygulamalıdır" diye konuştu. Kuduz hastalığının tedavisi ile ilgili bilgi veren Uz. Dr. Selma Çakır, "Kuduz hastalığının belirtileri ortaya çıktıktan sonra tedavisi imkânsızdır ve hastalık ölümle sonuçlanır. Bu sebeple, burada belirtilen korunma önlemlerine uyulmalıdır. Özellikle yara bakımı ve tedavisi ile kuduz aşısı, 0-3-7-14-28. Günlerde koldan uygulanmakta ve kuduz serumu, yara çevresine ve kalçadan uygulamasının hastalığa yakalanmama hususunda hayati öneme sahip olduğu kesinlikle unutulmamalıdır" şeklinde konuştu.