ÇİFTÇİNİN SIKINTISINI MECLİSE TAŞIDILAR


Ankara dönüşünde Gölcük Ziraat Odasında açıklama yapan Gölcük Ziraat Odası Başkanı Başkan Bekir Çanakçı;   “yaşanan zamlar ve pahalılıktan çalışan çiftçilerimizin kazanmak yerine zarar etmesinden dolayı sıkıntılar yaşıyorlar.  Bir türlü bu sıkıntıları giderilmedi. Aksine daha da kötüye gitmesi çiftçilerimizin çiftçiliği bırakmak aşamasına gelindi. Bu sıkıntının giderilmesi ve tüm çiftçilerimizin sesini duyurmak amaçlı olarak ülkemizin her tarafından olduğu gibi Bizde Gölcük Ziraat Odası olarak çiftçilerimizin sıkıntılarını rapor halinde önceki gün Ankara'da TBMM ne giderek Kocaeli Milletvekillerimizle buluşarak raporlarımızı teslim ettik.  
Rapor haline getirdiğimiz sıkıntılarımız
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, 2019 Eylül ayı itibarıyla, son bir yılda tarım ve balıkçılık sektörüne kullandırılan nakdi kredi miktarı yüzde 3,3 artışıyla 101,2 milyar liradan 104,6 milyar liraya yükseldi. Bu dönemde Tarım Kredi Kooperatiflerinin çiftçiye kullandırdığı kredi miktarı da yüzde 5,6 artışla 8,1 milyar liradan 8,5 milyar çıktı. Tarım Kredi Kooperatifleri kademeli olarak, 4 Kasım 2019 tarihinde 1 yıllık işletme kredisi faiz oranını, yüzde 17'ye, Ziraat Bankası ise yüzde 12'ye, bazı özel bankalar ise faiz oranlarını yüzde 13,5'e kadar düşürmüştü. Ocak 2020 tarihi itibarı ile Ziraat Bankası faizleri yüzde 9 indirmiştir. Bu finansman sıkıntısı çeken çiftçimizin faiz yükünü bir nebze hafifletmiş olsa da borçların çevrilmesinde zorluk sürmektedir. 
Çünkü çiftçimiz, 2018 ve 2019 yıllarında özel bankalardan yüzde 40'lara, Tarım Kredi Kooperatiflerinden yüzde 32,5'lere, Ziraat Bankası'ndan yüzde 16'lara ulaşan yüksek faiz oranları ile kredi kullanmış, yüksek faiz oranları ile borcunu ertelemiş veya yapılandırmıştır. Ayrıca, Ziraat Bankası 2019 yılında kredi talebinde bulunan çiftçilere kullandırdığı kredinin tamamını nakit olarak ödememiştir. İlçeden ilçeye oranlar değişmekle birlikte genel olarak kredinin bir kısmını nakit, bir kısmını ise çiftçiye girdi alımı için verilmiş olduğu çiftçi kartına yüklemektedir. Bununla ilgili çiftçilerimizin şikâyetleri vardır. Çiftçimiz kredisini nakit olarak almak istemektedir. Bunun dışında bankalar, çiftçiye, hayat sigortası, tarım sigortası, ipotek gibi ilave masrafları da yaptırmaktadır. Ayrıca, bankaların talep ettiği ağır teminatları (memur kefil, şehir merkezinde konut) sağlayamayan çok sayıda çiftçimiz de kredi kullanamamıştır.
22 Şubat 2019'da çıkarılan 7166 sayılı kanunla getirilen 10 puanını çiftçi, 5 puanını Hazine'nin karşıladığı yüzde 15 faizle 5 yıl vadeli yapılandırma uygulaması çiftçilerin daha önce yapılandırma yapıldığı için kanuni takibe girmeyen borçlarını kapsamamış, faiz yüksekliği nedeniyle çiftçimiz beklenen ilgiyi de göstermemiştir. Çiftçimiz, doğal afetler nedeniyle yüzde 3 faizle ertelenmiş borcunu da yüzde 10 faizle yapılandırmak istememiştir. Son yıllarda afetlerin de etkisiyle çiftçi kredi borcunu, başka banka kredisiyle kapatmak zorunda kalmaktadır. Bu yıl da yaşanan afetler nedeniyle borçların ödenmesi mümkün görünmemektedir. 
Yıllardır biriken borçların bir hasat sezonunda ödenebilmesinde imkân bulunmamaktadır. Nitekim çok sayıda çiftçi, borcunu vadesinde ödeyememiştir. Çiftçilere, alacaklı kurumlar uyarı yazıları göndermektedir. Bazı tarımsal kredilerde icralara da başlamıştır. Kefiller ile asıl borçlular arasında borcun ödenememesi nedeniyle çıkan sorunlar da her geçen gün artmaktadır. Çiftçilerin tüm bankalara olan borçları, çiftçi kayıt sistemi kaydı olsun olmasın, faizleri silinmek suretiyle en az 5 yıl vadeyle yapılandırılmalıdır. 2019 yılı içinde yaşlanan afetler nedeniyle kredi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesini sağlayacak kararname de çıkarılmalıdır.
 
TARIMDA KULLANILAN ELEKTRİK FİYAT ARTIŞI
Tarımsal üretimde başta sulama olmak üzere seralarda (ısıtma, havalandırma, nemlendirme, serinletme, aydınlatma, otomasyon), hayvansal üretimde elektrik enerjisi tarımsal girdi olarak kullanılmaktadır. Tarımsal sulamada üreticilerimizin karşı karşıya kaldığı sorunların başında ise elektrik fiyatları gelmektedir. Ocak 2018-ocak 2020 döneminde fiyat artışları yüzde 108,2'ye ulaşmıştır. Mesken abone grubu fon, pay ve vergi dâhil 69,5 kuruşa elektrik alırken, meskenlerde oturanların gıda ihtiyacını karşılayan üreticilerimizin ödediği tutar 80,8 kuruştur. Üreticilerimiz mesken abone grubuna göre yüzde 14 daha pahalı elektrik kullanmaktadır. Tarımsal sulama abone grubuna sağlanan fiyat avantajı ortadan kalkmıştır.
Tarımda girdi yükünün hafifletilmesi, üretimin sürdürülebilir kılınması bakımından tarımda kullanılan elektrikte birim fiyatlar düşürülmeli, elektrikte uygulanmakta olan yüzde 1 Enerji Fonu, yüzde 2 TRT payı, yüzde 18 KDV kaldırılmalıdır. Elektrik mutlaka desteklenmeli, indirimli tarifeden elektrik almalarının devamı sağlanmalıdır. Diğer taraftan üreticilerimizin hak ettiği destek, borçlarına mahsuben elektrik şirketine aktarılmaktadır. Bu şekilde şirketlerin alacağı devlet eliyle tahsil edilmektedir. Elektrik borçlarının desteklerden tahsil edilmesiyle ilgili uygulama kaldırılmalıdır. 


Üreticilerimiz aradıkları zaman elektrik dağıtım şirketlerinde muhatap bulmakta güçlük çektiği gibi, ödemelerde en ufak bir aksama olması halinde elektrikleri anında kesilmektedir. Elektrik aboneliği olan üreticilerimizin elektrik dağıtım şirketine borcu bulunmadığı halde şirket tarafından bir yıl önceki tüketim miktarları dikkate alınarak üreticilerimizden yüksek miktarlarda teminat istenmesi de karşılaşılan sorunlardan biridir. Aylık fatura düzenlenmesi üreticilerimizi sıkıntıya sokmaktadır. Her ay düzenli bir geliri olmayan üreticilerimizin, elektrik faturalarını aylık olarak ödemeleri mümkün değildir. Gerekli yasal düzenlemeler yapılarak tarımsal sulama abone grubundan elektrik alan üreticilerimiz için aylık tahakkuk uygulamasından vazgeçilmeli, ürünlerin hasat dönemi dikkate alınarak yılda bir ya da iki kez olacak şekilde tahsilât yapılmalıdır. Üreticilerimiz haliyle elektrik dağıtım şirketleri ile muhatap olmaktadır. Üreticilerimizin içinde bulunduğu durum göz önüne alınarak elektrik dağıtım şirketleri tarafından gerekli kolaylık sağlanmalıdır.  
 
SIKINTILARIMIZ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1- Alan bazlı fındık desteklemesi sadece Kandıra'daki çiftçilerimize ödenmektedir. Diğer ilçelerdeki çiftçilerimiz senelerdir mağdur edilmektedir. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için alan bazı fındık desteğinin tüm Kocaeli ilinde ödenmesi için yeni bir düzenleme yapılması gerekmektedir. 2 – Senelerdir çeşitli nedenlerden dolayı intikali gerçekleştirilemeyen arazilerin tarıma kazandırılabilmesi için gerekli yasal düzenlemenin yapılması elzemdir. Şu anda atıl vaziyette olan kimsenin kullanmadığı Tarım Bakanlığımızın vermiş olduğu ve desteklerden yararlanamayan binlerce dekar arazi mevcuttur. 
 
3 - Kandıra ilçemizde 2/B arazilerin satışı için hesaplanan rayiç bedellerinin dekarı 15000 TL ile 60000 TL arasında olduğu görülmüştür. Bu tespiti yapılan rakamların çok yüksek olduğu bir gerçektir. Bu arazilerin üzerinde yapılacak tarımla ekilen buğday-arpa-yulafla ve getireceği gelirle bu arazilerin alınması mümkün değildir. Rayiç bedellerin 2500 TL – 8000 TL / Dekar olarak belirlenmesinde fayda mütalaa ediyoruz. Arazileri çiftçilerimiz aldı taktirde tarıma kazandırmış oluruz. Aksi halde araziler emlakçıların eline geçmiş ve tarımdan koparılmış olur.
4 – Genç çiftçiyi köyünde tutabilmek için ÇKS'ye kayıtlı çiftçilerimizin Tarım BAĞ-KUR primlerini 2008 yılından önce olduğu gibi 15 gününü Devlet karşılamalıdır. Birikmiş olan BAĞ-KUR primleri ise faizsiz olarak yeniden yapılandırılmalıdır. 5 – Ülkenin ekonomik durumu göz önüne alındığında çiftçinin kullanmış olduğu mazottan ÖTV'nin kaldırılması zorunlu hale gelmiştir. 6 – Kocaeli Sanayi Kenti olduğundan dolayı hava kirliliği gün geçtikçe artmaktadır. Bu sebeple üretimin verimi ve kalitesi düşmektedir. Üretim kalitesini yükseltmek ve verimi artırabilmek için ilaç ve gübre kullanımını artırmak gerekmektedir. Bu durumda maliyeti yükseltmektedir. Çiftçilerimiz ilaç ve gübre fiyatlarını karşılayamıyor. Bu sebeplerden dolayı çiftçilerimize ilaç ve gübre desteği verilmelidir. 7 – Gebze ilçemizde büyükbaş hayvan girdileri ve çıktıları yıllık ortalama 200,000 civarında seyretmektedir. Çiftçilerimiz pazar bulmakta zorlanmaktadır. Bundan dolayı Gebze'ye modern bir hayvan pazarı yeri ve mezbaha kurulmalıdır. Çiftçilerimizin bu konuda mağduriyeti ortadan kaldırılmalıdır.