Başkan Kaya “Yıllarını bu ülkenin yarınları için harcamış milyonların sesi olan emekliler olarak bugün burada bir gerçeği bir kez daha haykırmak için toplandık. Bizler, bu ülkenin alın teriyle, emeğiyle yoğrulmuş hafızasıyız! Ve bugün o hafızanın üzerine çöken ağır bir yoksulluk, planlı bir sessizlik ve sistematik bir adaletsizlik var! Bugün, sofralarımızdaki ekmeği küçülten, kiralarımızı şişiren, faturaları ödenemez hale getiren bu düzene artık “dur” demek için alanlardayız,,

BU SES ARTIK BASTIRILAMAZ

Bir avuç zenginin doymak bilmeyen hırsı için politika üreten, milyonları yoksulluğa mahkûm eden bu bütçenin karşısında yan yana, omuz omuzayız. Bütçe görüşmeleri devam ederken, yıllarını ülkesine adamış emeklilerin sesini bir kez daha bastırmaya kalkacaklarını biliyoruz.

Ama bilsinler ki: Bu ses artık bastırılamaz! Bu öfke artık sönmez! Bizler; bu ülkenin fabrikalarını ayağa kaldıran, yollarını yapan, okullarında çocuklara ışık olanlarız. Şimdi bize “kaynak yok” diyenler, dün bizim emeğimizle kurdukları imkânların üzerinde oturanlardır! Bugün buraya yalnızca kendi hakkımız için değil, toplumun tüm ezilen kesimlerinin mücadelesiyle birleştiğimizi haykırmak, halkın sesini duyurmak için geldik.

EMEKLİNİN AYLIĞI PAZAR TEZGAHINDA ERİDİ

Çünkü biz biliyoruz ki: Bu düzen tek tek bireyleri yenebilir ama yan yana duran öfkeli bir halkı yenemez. Bu iktidar tek bir sesi susturabilir ama milyonların ortak çığlığını asla susturamaz. Yıllarca, “sabredin”, “fedakârlık yapın”, “zamanı gelince çözeceğiz” dediler. Ama o zaman hiç gelmedi. Bizden çalınan yıllar geri dönmedi. Emekli aylığı adı altında verilen kırıntılar, pazar tezgâhında eriyip gitti! Siyasal iktidarın bir kalkan olarak kullandığı TÜİK 'in manüplasyonlarıyla iktisadi gerçekleri kapatamazsınız, Yoksulluk sınırı 90 bin liraları geçmiş, Açlık sınırı ise 30 bin lira'lara dayandığı bir ülke gerçeğinde, İnsanca yaşam değil, hayatta kalma mücadelesi dayatılıyor,. Ama artık o günler geride kalıyor!

KADERİNİZE RAZI OLMAYIN

Meydandan Türkiye’nin dört bir yanına yayılan bir irade çıkıyor: Emekliler, emekçiler, işsizler, gençler kaderine razı olmayacak! Biz, milyonlarca emekli; işçilerin, gençlerin, kadınların, çiftçilerin, öğrenci ve işsizlerin mücadelesiyle aynı safta yürümeye; bu düzen hepimizi aynı karanlıkta tutmaya çalışırken, aydınlığı bu halkla omuz omuza örmeye kararlıyız. Yoksulluğu kader, adaletsizliği olağan, bütçeyi bir avuç sermayedarın cüzdanı olarak görenlere karşı diyoruz ki: Bu ülkenin bütçesi sarayların değil, halkın bütçesi olmak zorundadır! Bu bütçe milyarlarca liralık ihalelere değil, emeklilerin onurlu yaşam hakkına ayrılmalıdır! Bu ülkenin kaynakları savaş politikalarına değil, çocukların, gençlerin, kadınların, emekçilerin yaşamına harcanmalıdır! Bizler, torunlarımızın geleceğini bile ipotek altına alanlara karşı sözümüzü sakınmayacağız! Bizler, bu iktidarın karşısına yalnız çıkmayacağız; çünkü yalnız değiliz! Bugün yanımızda işçiler var; asgari ücretle geçinemeyen milyonlar var! Bugün yanımızda atanamayan öğretmenler, barınamayan öğrenciler var! Bugün yanımızda güvencesiz kadınlar, tarlasında alın terinin karşılığını alamayan çiftçiler var!

İNSANCA YAŞAM MÜCADELESİ

Biz, halkız! Biz, birbirimizin gücüyüz! Biz, geleceği geri alacak olanlarız! Mücadelemiz yalnızca daha yüksek bir emekli aylığı mücadelesi değildir. Bu mücadele, insanca yaşam mücadelesidir. Bu mücadele, adalet mücadelesidir. Bu mücadele, yıllarca bizden çalınanların hesabını sorma mücadelesidir. Biz biliyoruz ki: Eğer bugün susarsak, yarın nefes alacak bir alanımız kalmayacak. Eğer bugün geri adım atarsak, torunlarımız daha ağır bir yoksulluğun zincirini taşımak zorunda kalacak. Eğer bugün ayağa kalkmazsak, yarın hiçbirimizin söz hakkı olmayacak. Ama biz ayağa kalkıyoruz! Bu meydanlardan yükselen ses, yarının Türkiye’sinin habercisidir. Bizler, emekliler; Yıllarca emeğimizi yok sayanlara, bütçeyi yandaşa, saraya, ranta akıtanlara karşı bir kez daha ve yüksek sesle söylüyoruz: Bu düzen değişecek! Bu bütçe halkın olacak! Bu ülke yeniden adaletle, eşitlikle, onurla nefes alacak! Ve o gün geldiğinde herkes şunu bilecek: Bu değişimi mümkün kılan, sadece bir kesimin değil; birleşen halkın, ezilenlerin, yok sayılanların, omuz omuza yürüyen emeklilerin iradesi olmuştur.

Bugün buradan bir söz veriyoruz: Bitti demeden bitmeyecek. Vazgeçmeyeceğiz; kazanacağız. Direnecek; özgürleşeceğiz! Yaşasın emeklilerin, emekçilerin, halkın onurlu yaşam mücadelesi! Yaşasın eşit, özgür, adil bir Türkiye için direnenlerin birliği! Değerli emekliler tüm haklarımızı alabilmek için sizleri Devrimci emekliler sendikası 'na üye olmaya çalışıyoruz. Yaşasın Disk Yaşasın Devrimci emekliler sendikası Yaşasın Örgütlü mücadelemiz.