Önceki  gün önce Değirmendere de,

21 yaşında bir genç bıçaklanarak öldürüldü..

Öldüren de hemen hemen aynı yaşlarda ve muhtemelen alkollüydü..

Olaydan hemen sonra Değirmendere de bir toplantı yapıldı..

Toplantıda, polisin yaşadığı zorluklardan,

Karşılaştıkları engellerden bahsedildi..

Polisin en büyük sıkıntısı,

Yakalanan ya da uyarılan bir kişi için “torpil” mekanizmasının  işletilmesi..

Bir siyasetçinin ya da önemli birinin arayıp,

“ O benim yakınım, akrabam, yeğenim.. Bu defa affedin” demesi..

Diğer konu ise,

Sahilde alkol alan vatandaş ya da gençlerin

“ Bizim özgürlüğümüzü kısıtlıyorlar” diyerek polisi suçlaması..

Önce şu tespiti yapalım;

Alkol içmek ya da içmemek kişinin kendi tercihidir....

Fakat, alkolü nerede içeceği  kendi tercihi olamaz !..

Öyle her istediği yerde,

Kafasına göre masa kurup alkol alamaz..

Alkol içen kişilerin özgürlüğü kadar,

Bu durumdan rahatsızlık duyanların özgürlüğü de önemlidir..

İçecek adam alkolünü alır gider evinde içer,

Parası varsa meyhane de içer..

Yoksa da çıkar dağa bayıra, kimsenin olmadığı, kişileri ve çevreyi rahatsız etmeyeceği bir yerde içer, kafayı bulur..

Kendisine yapılan her uyarıda  meseleyi Ak Parti’ye, siyasete bağlamak da saçmalamaktan öte bir şey değildir..

Kalın sağlıcakla..