ABD İLE MUTABAKAT, HDP İLE MUTABAKAT, FETÖ İLE MUTABAKAT

Başkan Seymen "Geçtiğimiz gün İl Başkanımız Mehmet Ellibeş, Genel Merkezimizin olurlarıyla yaklaşık dört yıldır sürdürdüğü görevinden 2023 seçimleri süreci için istifa etti. Kendisine bugüne kadar yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ediyoruz. İl Başkanımızın istifasının ardından

Pazartesi günü AK Parti Kocaeli İl Başkanlığı’mızda yapılan temayül oylamasına Gölcük Teşkilatı olarak katılım sağladık. İlçe Yönetimimiz, Belediye Başkanımız, Kadın Kolları Başkanımız, Gençlik Kolları Başkanımız ve Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyelerimiz oylarını kullandılar. Temayül oylamamıza Kocaeli teşkilatlarımızda %95 oranında katılım sağlandı. Bu oran teşkilatçılığımızın ve demokrasiye inancımızın göstergesidir. Genel Merkezimiz önümüzdeki günlerde yeni İl Başkanımızı açıklayacak. Kentimize ve partimize şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.

Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız  Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz haftalarda seçimin 14 Mayıs’ta yapılacağını açıkladı. Muhalefete çağrı yaparak bu tarihte mutabık kalınması gerektiğini duyurdu. Eğer muhalefet bu tarihe itiraz ederse 10 Mart’ta yetkisini kullanarak seçim tarihini belirleyeceğini ifade etti.

6+1 masası ise geçtiğimiz yıldan beri buluşup yemek yiyip ayrılıyorlar. Adayı ne zaman açıklayacaksınız sorusuna ise seçim tarihi açıklansın bir gün sonra açıklayacağız diye cevap veriyorlardı. Evet seçim tarihi açıklandı. Nerede aday? Herhangi bir açıklama yok. Gerçi son toplantıdan sonra masanın üyelerinden CHP 13 Şubat’ta açıklayacağız derken İyi Parti sözcüsünden bizim 13 Şubat’la ilgili bir bilgimiz yok dedi. Diğer kulvardan Sayın Babacan ise 13 Şubat’ta olur, bir hafta sonra da olur derken başka bir genel başkan yardımcıları 30 Şubat’ı işaret etti. Masanın daha dün ne konuştuğundan haberi yok. Daha bir aday belirleyemeyen, bir tarih belirleyemeyen, şimdiden bakanlık paylaşımı, yetki paylaşımı kavgasına düşen 6+1’ler, Allah aşkına ülkeyi nasıl yönetecek?

Aday belirleyemeyen masa düzenlediği bir organizasyonla ortak mutabakat metni diye bir belge açıklayarak kimlere hizmet ettiklerini sonunda açığa çıkardılar. Organizasyonda da ne bir Türkiye Bayrağı ne bir Mustafa Kemal Atatürk portresi salona konulmamıştı. Bu +1 e bir mesajdı.

Metnin öne çıkan başlıklarında FETÖ suçlarından kamudaki görevlerinden uzaklaştırılmış suçluları kapsayan ‘’KHK mağduriyetlerine son vereceğiz’’ gibi muğlak bir ifade ile FETÖ’ya göz kırpıldı. Zaten geçtiğimiz aylarda Sayın Kılıçdaroğlu FETÖ suçlarıyla işlerinden uzaklaştırılanları anında işe iade edeceklerini açıklayarak  FETÖ’ye hizmet edeceğini gösterdi. Sayın Babacan’ın da benzer açıklamaları mevcut.

Başka bir maddede ise Türkiye’nin aleyhine çalışan, ipi kimlerin elinde olduğunu bildiğimiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ı kastederek uygulayacaklarını yani Kavala ve Demirtaş’ı serbest bırakacaklarını taahhüt etmiş oldular.

Çözüm sürecini çarpıtarak kamuoyunu yanıltmaya çalışan İyi Parti yetkilileri, Demirtaş’ı serbest bırakacağını vadediyor. Sayın Akşener Diyarbakır’daki konuşmasında da silah bırakma gibi bir taahhüt vermişti. Yani hain terör örgütü pkk’yı legal bir yapıymış gibi muhatap alarak şehitlerimizin kemiklerini sızlattı. Zaten kendisi Demirtaş’la kahvaltı hayallerini ifade etmiş, bir milletvekili ise şehit ailesine ağza alınmayacak hakaretlerde bulunmuştu. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Bu millet size nasıl güvensin Sayın Akşener?

Gerçi dün CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın da, Halk Tv canlı yayınında ifade etti: "Bazıları diyor ki 'metinde HDP yok.' Dokunulmazlıkların kaldırılmasının zorlaştırılması, parti kapatmanın zorlaştırılması, kayyum meselesinin çözülmesi, barajın yüzde 3’e indirilmesi. Bunlar HDP ile ilgili, HDP seçmeni kararsızlığa kapılmasın." ifadelerini kullandı. HDP’ye yerel özerklik tavizini verenler, zaten HDP’ye bakanlık vereceklerini de açıklamışlardı. Milletimiz bunu görüyor, analiz ediyor.

Mutabakat metnine en güzel ifadeyi Sayın Babacan kullandı. ‘’Bu metni gören Avrupa bize aferin diyecek!.’’ Evet bu cümle aslında metni hazırlayanların kimler olduğunu, 6+1 masasının kimlere hizmet ettiğini ortaya çıkarıyor.

Bu metin Türk Siyasi Tarihine yıkım metni olarak da geçecek. Bütün dünyanın faydalandığı nükleer santralleri bizim ülkemizde yaptırmamaya kararlı güçler, metne Akkuyu Nükleer Santral projesine dokunulacağını ekletmiş. Özellikle koronavirüs döneminde binlerce ölümün önüne geçen, milletimizin tamamının memnun olduğu Şehir Hastanesi yapımlarını iptal edeceklermiş. Size bir tavsiye verelim. Milletimiz yıkanı değil, yapanı destekledi ve desteklemeye devam edecek.

CHP Sözcüsü Özgür Özel MİT Başkanı Hakan Fidan’ı değiştireceklerini söyledi. Neden? Çünkü Hakan Fidan FETÖ’nün kökünü kurutuyor. Çünkü Hakan Fidan pkk’yı mağaralara kilitledi, yurtdışındakileri de ensesinden tutuyor, paşa paşa Türkiye Cumhuriyeti adaletine teslim ediyor. Çünkü Hakan Fidan Ortadoğu’da büyük güce sahip. Çünkü Hakan Fidan’ı ABD istemiyor, Avrupa istemiyor. Milletimiz sizin kime hizmet ettiğinizi görüyor.

Saadet Partisi’ne gönül vermiş kıymetli hemşehrilerimin dikkatini çekmek istediğim bir konu, İstanbul Sözleşmesi konusu. Biz İstanbul Sözleşmesini kaldırdıktan sonra partinizin masa ortakları hep bir ağızdan masanın altındaki ortakla birlikte sözleşmeyi hemen geri getireceklerini vadettiler. Siz buna karşı çıktınız, onlar da bu vaadi yüksek sesle dile getirmeme konusunda aralarında anlaştılar. Ortak mutabakat metni ilanında İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale ‘’İstanbul Sözleşmesini hemen geri getireceğiz’’ açıklamasında bulundu. Bunu yüksek sesle vaad ettiler. Milliyetçi ve muhafazakar bir tek endişesi olmayan, bu çizgide bulunmayan masa 6+1 masasıdır.

Milletimiz sizin kimlerle mutabakat yaptığınızı, kimlerin yönetiminde olduğunuzu artık ayyuka çıktığını görüyor. Bizler ülkemizin Yerli ve Milli yürüyüşünde Türkiye Yüzyılı idealleriyle milletimizin emrinde olmaya devam edeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son veriyor, saygılarımı sunuyorum.