LASTİK İŞ

OBEZİTEYE KARŞI BUSE FORMÜLÜ

Sağlık 20.05.2021 - 09:38, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:17
 

OBEZİTEYE KARŞI BUSE FORMÜLÜ

Dünyada ve ülkemizde Tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, inme ve çeşitli kanser türler gibi bulaşıcı olmayan sağlık sorunları için en büyük risk faktörü olan obezite yaygınlaşarak büyük bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Oysa basit yöntemlerle alınan önlemler sayesinde obezite krizi kolaylıkla çözülebiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Gastroenteoroloji Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Ümit Koç, “Avrupa Obezite Günü” nedeniyle obeziteyi önlemenin yolları hakkında bilgi verdi.   Özellikle 1975 yılından bu yana obezite oranlarının neredeyse üç katına çıktığı; çocuklarda ve ergenlerde bu oranın beş kat arttığı bilinmektedir. Obezite hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde tüm sosyal gruplardan ve her yaştan insanı etkileyen bir sağlık sorunu olmuştur. Obezitenin diyabet, kalp- damar hastalıkları, hipertansiyon, inme ve kanser  gibi hastalıklar için önemli bir risk faktörü olduğu söylenebilir. Obezite genel tanımı itibariyle vücuttaki yağ dokusunun olması gerekenin çok üzerine çıkması nedeniyle oluşan bir sağlık sorunudur. Vücut Kitle İndeksi 30'un üzerinde olan kişiler obezite hastası olarak kabul edilmektedir. Son 20-40 sene içinde obezite oranları oldukça yükselmiştir. Değişen beslenme ve yaşam alışkanlıkları obeziteyi tetiklemeye devam etmektedir.   Düzensiz beslenme ve egzersiz eksikliği obeziteyi getiriyor   Günümüzde birçok hazır gıdaya çok kolay biçimde ulaşabilmektedir. Bu gıdaların sindirimi de hızlıdır ve fazla enerji gerektirmez. Bu da küçük yaşlardan itibaren beslenme bozukluğunu beraberinde getirmektedir. Daha pratik ve kolay hazırlandığı için bu tür beslenme popülerdir. Bu nedenle de beslenme bozukluğu meydana gelmektedir. Teknolojinin gelişmesiyle hayatın kolaylaştığı son 20 senede egzersiz yoksunluğu da ortaya çıkmaktadır. Düzensiz beslenmeye ek olarak kişiler aldıkları kalorileri kullanamadıkları için vücutta yağ olarak depolanmaktadır. Bunun yanında özellikle geç saatlerde kullanılan elektronik cihazlar uyku düzenini etkilemekte, metabolizmamızın düzeni için gerekli melatonin hormonu üretimini etkilemekte ve bu da gündelik yaşamda stres olarak bize geri dönmektedir. Tüm bu bileşenler Obezite ve onun doğurduğu birçok hastalığın pençesine düşmemize zemin hazırlamaktadır.   Yetersiz uyku hormonları vuruyor   Kilo almanın en yaygın nedeni çok yiyip, az hareket etmek olarak bilinse de, yetersiz uyku da obeziteye zemin hazırlamaktadır. İnsan vücudu güneş batımından, güneş doğumuna kadar uyumak üzere programlanmıştır. Yetersiz uyku, doygunluk sinyalini veren leptin hormonunda düşüşe neden olmaktadır. Bu hormonun az salgılanması açlık olmadığı halde beyne yemek yeme sinyali göndermektedir. Bu da fazladan yemeye neden olmaktadır. Bunun yanında yetersiz uyku strese sebep olmaktadır. Yetersiz uyku kortizon hormonu seviyesini yükselterek iştahın da artmasını sağlamaktadır. Bu da obeziteye zemin hazırlamaktadır.   Obeziteye dört adımlı önlem   Obezitenin pençesine düşmemek için pratik yöntemler uygulanması önemlidir. Bu yöntemlerin bütününü, baş harflerini yan yana koyarak BUSE formülü olarak özetlemek mümkündür:   Beslenme alışkanlıklarını değiştir: Taze meyve ve sebzelerden zengin, hazır gıdalar yerine ev yapımı besinlerden oluşan, Akdeniz tipi beslenme obeziteyi önlemekte önemlidir. Bunun yanında fast-food yiyeceklerden uzak durmak, şekerli ve asitli içecekleri tüketmemek, vücudun kendisini yenileyebilmesi için yeterli miktarda su temel besin ögelerini barındıran bir beslenme düzenine geçmek obeziteye karşı savaşta rol oynamaktadır. Uyku düzenini kur: Yeterli uyumamak hormonal düzensizliklere neden olurken obeziteye de davetiye çıkarabilmektedir. Kişilerin son zamanlarda uyumadan önce TV, cep telefonu ya da tablet kullanımında yoğunlaştıkları bilinmektedir. Bu tür cihazların yatak odasından içeri alınmaması kaliteli uyku için önemlidir. Uyumadan önceki son iki saat ekrandan uzaklaşmak, yatılan odayı havalandırmak, karanlık ve sessiz bir ortam sağlamak da uykunun kalitesini etkileyen faktörler arasındadır. Yeterli ve sağlıklı uyku, vücudumuzun stresini azaltarak hem kilo vermemizde hem de bağışıklık sistemimizin sağlam olmasında önemli bir yere sahiptir.   Stres kontrolünü sağla: Gündelik yaşamda yaşanan stres kortizon hormonu seviyesini yükselttiği için iştahı da otomatik olarak artırır. Bu nedenle stres faktörü ortadan kaldırılmalıdır. Günümüzde bu çok mümkün olmasa da stres ile baş etmek için birçok etkili yolun olduğunu unutmamalıyız. Yeni hobiler edinmek, trafikten mümkün olduğunca uzak durmak için gerekli akılcı girişimler yapmak (ev iş yeri arası mesafeyi kısaltmak, bisiklet gibi alternatif yöntemler) stresle başa çıkmaya yardımcı olabilir.   Egzersizi hayatının içine yerleştir: Gündelik hayatın yoğunluğunda pek çok kişi egzersiz yapmaya fırsat bulamamaktadır. Eğer egzersize zaman yoksa işe ya da okula giderken toplu taşıma araçları tercih edilebilir. Ya da uygun havalarda yürüyüş, bisiklet gibi alternatif yöntemler kullanılabilir. Servis kullanılıyorsa bir ya da iki durak öncesinde inilip yürünebilir. Asansör yerine merdiven kullanımı artırılabilir. Ev içinde yapılabilecek basit etkinlikler bile yardımcı olacaktır. Sabah yarım saat erken kalkınca yapabilecek bir sürü egzersiz mevcuttur.   Obezite cerrahisi sonrası eski alışkanlıklara dönülmemeli   Obezitede beslenme tedavisi, fiziksel aktivite, davranış değişikliği başarı sağlamaktadır. Eğer yine de başarılı olunamıyorsa cerrahi yöntemlerle obezitenin tedavisi mümkündür. Ancak bu tedavi sonrasında da eski alışkanlıklara geri dönmek cerrahi ile kaybedilen kiloların zamanla geri alımına neden olacaktır. 18-65 yaş arası, vücut kitle indeksi 40 üzerinde olan kişiler ile vücut kitle indeksi 35 ve üzeri olup obezite ile ilişkili bir hastalığı olan bireyler, eğer tedavi edilmemiş bir psikolojik rahatsızlıkları ya da anesteziye engel bir durumları yoksa, alkol- sigara gibi bağımlılıkları bulunmuyorsa ve bu konuda isteklilerse obezite ameliyatı olabilir.

Dünyada ve ülkemizde Tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, inme ve çeşitli kanser türler gibi bulaşıcı olmayan sağlık sorunları için en büyük risk faktörü olan obezite yaygınlaşarak büyük bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Oysa basit yöntemlerle alınan önlemler sayesinde obezite krizi kolaylıkla çözülebiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Gastroenteoroloji Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Ümit Koç, “Avrupa Obezite Günü” nedeniyle obeziteyi önlemenin yolları hakkında bilgi verdi.

 

Özellikle 1975 yılından bu yana obezite oranlarının neredeyse üç katına çıktığı; çocuklarda ve ergenlerde bu oranın beş kat arttığı bilinmektedir. Obezite hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde tüm sosyal gruplardan ve her yaştan insanı etkileyen bir sağlık sorunu olmuştur. Obezitenin diyabet, kalp- damar hastalıkları, hipertansiyon, inme ve kanser  gibi hastalıklar için önemli bir risk faktörü olduğu söylenebilir. Obezite genel tanımı itibariyle vücuttaki yağ dokusunun olması gerekenin çok üzerine çıkması nedeniyle oluşan bir sağlık sorunudur. Vücut Kitle İndeksi 30'un üzerinde olan kişiler obezite hastası olarak kabul edilmektedir. Son 20-40 sene içinde obezite oranları oldukça yükselmiştir. Değişen beslenme ve yaşam alışkanlıkları obeziteyi tetiklemeye devam etmektedir.

 

Düzensiz beslenme ve egzersiz eksikliği obeziteyi getiriyor
 

Günümüzde birçok hazır gıdaya çok kolay biçimde ulaşabilmektedir. Bu gıdaların sindirimi de hızlıdır ve fazla enerji gerektirmez. Bu da küçük yaşlardan itibaren beslenme bozukluğunu beraberinde getirmektedir. Daha pratik ve kolay hazırlandığı için bu tür beslenme popülerdir. Bu nedenle de beslenme bozukluğu meydana gelmektedir. Teknolojinin gelişmesiyle hayatın kolaylaştığı son 20 senede egzersiz yoksunluğu da ortaya çıkmaktadır. Düzensiz beslenmeye ek olarak kişiler aldıkları kalorileri kullanamadıkları için vücutta yağ olarak depolanmaktadır. Bunun yanında özellikle geç saatlerde kullanılan elektronik cihazlar uyku düzenini etkilemekte, metabolizmamızın düzeni için gerekli melatonin hormonu üretimini etkilemekte ve bu da gündelik yaşamda stres olarak bize geri dönmektedir. Tüm bu bileşenler Obezite ve onun doğurduğu birçok hastalığın pençesine düşmemize zemin hazırlamaktadır.

 

Yetersiz uyku hormonları vuruyor
 

Kilo almanın en yaygın nedeni çok yiyip, az hareket etmek olarak bilinse de, yetersiz uyku da obeziteye zemin hazırlamaktadır. İnsan vücudu güneş batımından, güneş doğumuna kadar uyumak üzere programlanmıştır. Yetersiz uyku, doygunluk sinyalini veren leptin hormonunda düşüşe neden olmaktadır. Bu hormonun az salgılanması açlık olmadığı halde beyne yemek yeme sinyali göndermektedir. Bu da fazladan yemeye neden olmaktadır. Bunun yanında yetersiz uyku strese sebep olmaktadır. Yetersiz uyku kortizon hormonu seviyesini yükselterek iştahın da artmasını sağlamaktadır. Bu da obeziteye zemin hazırlamaktadır.

 

Obeziteye dört adımlı önlem
 

Obezitenin pençesine düşmemek için pratik yöntemler uygulanması önemlidir. Bu yöntemlerin bütününü, baş harflerini yan yana koyarak BUSE formülü olarak özetlemek mümkündür:

 

Beslenme alışkanlıklarını değiştir: Taze meyve ve sebzelerden zengin, hazır gıdalar yerine ev yapımı besinlerden oluşan, Akdeniz tipi beslenme obeziteyi önlemekte önemlidir. Bunun yanında fast-food yiyeceklerden uzak durmak, şekerli ve asitli içecekleri tüketmemek, vücudun kendisini yenileyebilmesi için yeterli miktarda su temel besin ögelerini barındıran bir beslenme düzenine geçmek obeziteye karşı savaşta rol oynamaktadır.


Uyku düzenini kur: Yeterli uyumamak hormonal düzensizliklere neden olurken obeziteye de davetiye çıkarabilmektedir. Kişilerin son zamanlarda uyumadan önce TV, cep telefonu ya da tablet kullanımında yoğunlaştıkları bilinmektedir. Bu tür cihazların yatak odasından içeri alınmaması kaliteli uyku için önemlidir. Uyumadan önceki son iki saat ekrandan uzaklaşmak, yatılan odayı havalandırmak, karanlık ve sessiz bir ortam sağlamak da uykunun kalitesini etkileyen faktörler arasındadır. Yeterli ve sağlıklı uyku, vücudumuzun stresini azaltarak hem kilo vermemizde hem de bağışıklık sistemimizin sağlam olmasında önemli bir yere sahiptir.

 

Stres kontrolünü sağla: Gündelik yaşamda yaşanan stres kortizon hormonu seviyesini yükselttiği için iştahı da otomatik olarak artırır. Bu nedenle stres faktörü ortadan kaldırılmalıdır. Günümüzde bu çok mümkün olmasa da stres ile baş etmek için birçok etkili yolun olduğunu unutmamalıyız. Yeni hobiler edinmek, trafikten mümkün olduğunca uzak durmak için gerekli akılcı girişimler yapmak (ev iş yeri arası mesafeyi kısaltmak, bisiklet gibi alternatif yöntemler) stresle başa çıkmaya yardımcı olabilir.

 

Egzersizi hayatının içine yerleştir: Gündelik hayatın yoğunluğunda pek çok kişi egzersiz yapmaya fırsat bulamamaktadır. Eğer egzersize zaman yoksa işe ya da okula giderken toplu taşıma araçları tercih edilebilir. Ya da uygun havalarda yürüyüş, bisiklet gibi alternatif yöntemler kullanılabilir. Servis kullanılıyorsa bir ya da iki durak öncesinde inilip yürünebilir. Asansör yerine merdiven kullanımı artırılabilir. Ev içinde yapılabilecek basit etkinlikler bile yardımcı olacaktır. Sabah yarım saat erken kalkınca yapabilecek bir sürü egzersiz mevcuttur.

 

Obezite cerrahisi sonrası eski alışkanlıklara dönülmemeli
 

Obezitede beslenme tedavisi, fiziksel aktivite, davranış değişikliği başarı sağlamaktadır. Eğer yine de başarılı olunamıyorsa cerrahi yöntemlerle obezitenin tedavisi mümkündür. Ancak bu tedavi sonrasında da eski alışkanlıklara geri dönmek cerrahi ile kaybedilen kiloların zamanla geri alımına neden olacaktır. 18-65 yaş arası, vücut kitle indeksi 40 üzerinde olan kişiler ile vücut kitle indeksi 35 ve üzeri olup obezite ile ilişkili bir hastalığı olan bireyler, eğer tedavi edilmemiş bir psikolojik rahatsızlıkları ya da anesteziye engel bir durumları yoksa, alkol- sigara gibi bağımlılıkları bulunmuyorsa ve bu konuda isteklilerse obezite ameliyatı olabilir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.